06 Mayıs 2021 Perşembe

İmsak :03:25 - Güneş : 05:06 - Öğle : 12:23 -  İkindi: 16:15 - Akşam:19:30 - Yatsı: 21:04

Ramazan ayı boyunca siz değerli okuyucularımıza her gün bu satırlarda dini mesajlar vermeye devam edeceğiz. Bugünkü konuğumuz Araklı Vaizi Abdullah Şenol DURMUŞ

Kamil Mü’minin Özellikleri

On bir ayın sultanı mübarek Ramazan- Şerif'in şu son günlerini girerken kâmil, olgun, kaliteli, birinci sınıf müminin özelliklerini özetle prensipler halinde dile getirmeye çalışalım dostlar. Rabbimiz başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş olarak nitelendirilen bu mübarek zaman dilimini hakkımızda hayırlara ve cehennemden kurtuluşumuza vesile eylesin.

Mümin öncelikle imanını iliklerine kadar hissetmeli, tüm benliğiyle, uzuvlarıyla mümin olmanın hakkını vermeli, hücrelerine varıncaya kadar özüyle sözüyle imanın tadını hazmetmelidir.

İmanın gereği yerine getirildikten sonra artık kulluk görevine salih amellerle, ibadet ve taatle başlamalıdır. Bunu yaparken huşû, samimiyet ve içtenlikle duygularını yaşamalıdır. Namaz, oruç, zekat, hac ve tabii ki tüm ibadetlerlerini sırf Allah rızası için yapmalıdır.

Bu noktada yol haritasını Peygamber Efendimizin ihsan diye tarif ettiği 'Allah'ı görüyormuşcasına ibadet etmendir, çünkü sen Onu görmüyorsan da O seni görüyor' düsturuyla çizmelidir. Böyle yapınca karanlıklar aydınlığa kavuşacaktır.

Ayet-i kerimede 'Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir' buyuruluyor. Bu kural iyi bir müminin hayatına yansımalıdır. Sabrın birkaç boyutu şöyledir; İmanın tadına erdikten sonra onu son nefesine kadar muhafaza etmeli, ibadet ve taatte sabır içinde olmalı, günah ve isyana karşı durmaya devam etmeli, zaman gerektiren konularda sabretmeli, başa gelen musibetlere sebat göstermeli.

Mümin teenni ile hareket eder. Soğukkanlı ve feraset sahibidir. Bir haber duyduğunda vahyin ışığında hemen peşin hüküm vererek önyargıyla değerlendirme yapmaz. Araştırır, perde arkasının olabileceğini bilir. Her duyduğuna inanmaz çünkü o istikamet üzeredir ve bir kimliği vardır. Bunu muhafaza etmekle mükelleftir.

Dinimizin isar kavramı da hakiki müminin şiarı olmalıdır. Kâmil müminin ideal ve hedefinde iyiye değil daha iyiye ulaşma sözkonusudur. Bir savaşın ardından elinde su kabıyla yaralılara su vermeye çalışan birini, su diye inleyen yaralı diğer arkadaşına o da aynı durumdaki diğer arkadaşına göndermesi ama sonuçta suyun hiçbirine nasip olmadan üçünün hayatını kaybetmesi işte bu anlayışın bir ürünüdür. Başkasını kendine tercih etmek kaliteli müminin önemli bir özelliğidir.

Mümin söz verdiğinde gereğini yapmalı, sözünde durmalıdır. Bu konuda Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle Peygamberimizi örnek almalıdır. Kabe hakemliği meselesinde kapıdan ilk giren kimsenin Hacer-i Esved taşının yerleştirilmesinde çözümünü kabul edeceklerini söyledikten sonra Muhammedü'l Emin'in ilk içeri girmesi ve birbirini boğacak kimselerin bu duruma çok sevinmeleri Ona bu lakabı Peygamberliğine inanmayan kimselerin takmaları, ölümünü istemelerine rağmen yine de en kıymetli eşyalarını Peygamberimize emanet etmeleri doğruluğun, dürüstüğün zirvesidir. İşte kâmil mümin denilince akla hemen doğruluk, dürüstlük gelmelidir.

Bu duygularla sözlerime son verirken şuurlu, irade sahibi, iyiyi kötüden ayırt edebilecek kâmil müminler olmayı ve sağlık, afiyet içerisinde bayrama ulaşmayı Rabbimizden niyaz ediyorum. Allah'a emanet olunuz!