Arslantürk,fındıkta istikrarlı politikalara ihtiyaç var

Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı (TTB) Sebahattin Arslantürk, en önemli tarımsal ihraç ürünümüz olan fındıkta kısır çekişmelerin yerine üretimden tüketime kadar planlanmış, istikrarlı politikalar izlenmesi gerektiğini belirterek,  “Üretim maliyetlerini düşürüp, verim ve kaliteyi de arttırırsak, bu üründen 4-5 milyar dolarlık ihracat hedefine kolaylıkla ulaşabiliriz” dedi.

04 Temmuz 2019 Perşembe 11:46
Arslantürk,fındıkta istikrarlı politikalara ihtiyaç var

Fındıkta 2019 ürününde olgunlaşma dönemi sürüp, hasat yaklaşırken 2019-2020 ihraç sezonu için de değerlendirmeler yapılıyor. 

Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı (TTB) Sebahattin Arslantürk, en önemli tarımsal ihraç ürünümüz olan fındıkta kısır çekişmelerin yerine üretimden tüketime kadar planlanmış, istikrarlı politikalar izlenmesi gerektiğini belirterek,  “Üretim maliyetlerini düşürüp, verim ve kaliteyi de arttırırsak, bu üründen 4-5 milyar dolarlık ihracat hedefine kolaylıkla ulaşabiliriz” dedi.

Ulusal Fındık Konseyi’nin de (UFK) başkanlığını yapan Arslantürk; istikrarlı politikaların üreticileri olduğu kadar nihai hedef olan tüketicileri de içerecek şekilde geniş bir kapsamda oluşturulmasının şart olduğunu vurguladı.  Arslantürk yaptığı açıklama da şu görüşlere yer verdi:
“Öncelikle ve özellikle fındık politikalarımızın iyi ve istikrarlı olduğunu söylemek mümkün değildir. Daha üretim aşamasında ürüne değil de araziye verilen destek bu işe kötü başlamamız demektir. Kötü başlayan bir işin de iyi gitmesi çok zordur. Bunun için verim ve kaliteyi arttırmak için alan değil, ürün bazlı destekleme sistemine geçmemiz gerekir. Türkiye’nin kısa, orta ve uzun vadeli, 10, 20, 30 yıllık fındık politikaları olması lazım. Sadece rekolte ve fiyat tartışmaları ile fındık sektörünün meşgul edilmesi hiçbir yararı olmayan, kısır bir döngüdür.”

-Fiyatta istikrar önemli

Sahip olduğu yaklaşık 720 bin hektarlık bahçe ile dünyanın en büyük fındık üreticisi olan Türkiye’de 500 bin civarında üretim yapan, ama büyük kısmı üretici olmayan bir yapı bulunduğuna dikkat çeken Arslantürk, “Üretim yapan başına düşen miktar yıllık bin 400 kilo civarındadır. Bu kadar fındık yapana üretici diyemeyiz. Bunlar ancak amatörce fındıkla uğraşanlardır. Onun içindir ki 15-20 yıl önce yıllık 550-600 bin ton fındık üretirken, bugün de hemen hemen aynı miktarlardayız. Üretimi arttırıp, fiyatta da istikrarlı bir seyir oluşturamadığımız için karşı tarafa, yani sanayiciye, dolayısıyla tüketicilere güven veremedik. Bu karmaşıklık da istikrarsızlığa yol açmıştır. Adeta üretici ile alıcı hangi fiyattan alış veriş yapacağını bilmiyor, önünü göremiyor. Bu da karmaşaya yol açıyor. Biz üreteni de, tüketeni de memnun etmeliyiz.”

-Yeni dikim sistemi ile örnek bahçeler

Mevcut fındık bahçelerinde üretimi arttırmanın çok kolay olduğunu da belirten Sebahattin Arslantürk, borsa olarak 15 yıl önce bu alanda başlattıkları ve son 5 yılda yaşlı bahçelerin sökülüp yenilerinin farklı dikim sistemleri ile yeniden oluşturulması çalışmalarının sektörün tüm kesimleri tarafından örnek alındığını da kaydetti.Üretimde profesyonel bir anlayışla verim ile kaliteyi ön plana çıkaran bir anlayışın sektöre mutlaka hakim kılınması gerektiğine işaret eden TTB Meclis Başkanı Arslantürk, “Düşünün ki yılda 40 ton fındık yapan bir üretici profili oluşturduk. Öncelikle geçimini bundan gerçek manada temin edeceği için üreticinin, isteği ve arzusu değişecektir. Üretim maliyetleri düşecek, verim artacak, Türk fındığı daha kaliteli hale gelecektir. Üretim tabanında uygulanacak bu politikalar ticarette özellikle ihracata istikrar getirip, belirli bir süreçte Türkiye’nin bu üründen kazancını arttıracaktır. Böylelikle 4-5 milyar dolarlık ihracat hedefine kolaylıkla ulaşabileceğiz. Bunun için fındık politikalarının temelinde, hem üretici, hem de tüketicinin ortak memnuniyeti hedef alınmalıdır”diye konuştu.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.