SONNOKTA RÖPORTAJ - Türkiye Futbol Antrenörleri Trabzon Şubesi’nde 17 Haziran Perşembe günü yapılacak olan seçimli genel kurul öncesi camiada büyük bir heyecan yaşanırken, mevcut başkan ve yeniden başkanlığa talip olan Metin Bak, Sonnokta Gazetesi aracılığıyla üyelere seslendi. Kongrede Hüseyin Beldüz ile yarışacak olan Bak, “Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” diyerek önemli açıklamalarda bulundu.
Metin Bak, gazetemiz Spor Müdürü Özer Çalık’a konuştu
TÜFAD’ın değerli bir kurum olduğunu belirten Bak, “TÜFAD’a önceden kimse gelmiyor, değerli görmüyordu. Şimdi ise çok farklı, üyelerimiz buraya gelip gidiyor. Bunun yanı sıra her kesimin takdirini kazandık. Bunda bizim büyük emeğimiz var. TÜFAD’ın değer görmesi için büyük mücadele verdik” dedi. Trabzon’un bir futbol kenti olduğunu hatırlatan Metin Bak şöyle devam etti: “Futbolun paydaşları, futbolcu, antrenör, taraftar ve daha sonra yöneticilerdir.”
“Şimdi genç antrenörler geliyorlar ‘Gelişim çağındayız. Teknoloji çağındayız, oyuncu antrenör yetiştiremiyoruz’ diyorlar. Ben de onlara diyorum ki; eskiden amatörden veya alt liglerden 1.Lig’e veya Süper Lig’e oyuncular gidiyordu. Ama şuan bu sayı çok az. Teknoloji gelişti diyoruz bilişim çağındayız diyoruz ancak demek ki bir şeyler eksik. Biz bunları düzeltmek istiyoruz.”
ÜLKEDE SES GETİRİYORDUK…
Trabzon’da aktif çalışan antrenör sayısının geçmiş dönemde fazla olduğunu vurgulayan Bak: “Trabzonspor’un yanı sıra, Akçaabat Sebatspor, Arsinspor, Araklıspor, Ofspor, Beşikdüzü, 1461 Trabzon, Yalıspor, Yomraspor ve Sürmenespor gibi daha birçok takım profesyonel ve amatör liglerde performans olarak çok iyi yönetiliyordu ve ülkede ses getiriyorduk. Bu saydığım kulüplerin içerisindeki oyuncuların ve hocaların yüzde 90’ı da Trabzonluydu. Böyle bir değere bugün baktığımızda yüzde 80’i yok oldu.”
ANTRENÖRLER DEĞERLi KILINMADI
“Biz hep gel-git, şu yapamadı, bu yapamadı ve geride bıraktıklarımıza bakmazsak bunlar ön plana çıkar. Evet, bir şey vardan yok olmaz, Trabzon vardır. En yakın örneği; Trabzonspor dört sene önce olağan üstü bir şey yaparak bütün önemli oyuncularını gönderdi. Dendi ki Fenerbahçe maçına alt yapıdan gençlerle çıkacağız. Ve onlarla çıktığımız maçı kazandık. Sonrasında üç tane A Milli, 2 tane Ümit Milli oyuncu çıktı takımdan. Bu dünyada görülmüş veya görülebilecek bir şey değil. O zaman küme düşer denilen Trabzonspor’un gizlenen prestiji geri geldi. Bu olaydan sonra birçok önemli isim arayıp, ‘Siz nasıl insanlarsınız, bunları nereden bulup, nasıl çıkardınız’ dediler.
Şimdi o alt yapıdan çıkan oyuncuların hepsini Avrupa takibe aldı. Hatta Yusuf Yazıcı örneği var. Lille’ye transfer olup Fransa’da şampiyonluk yaşadı. Bunlar bizim gurur kaynağımız. Demek ki bu şehir bunu üretiyor. Ama üretemediğimiz şeyler var. Bunun birinci sebebi şu; antrenörlerimiz değerli kılınmadı. Bizim hedefimiz antrenörlerin ve kurumumuzun değerli hale getirmektir. Biz kurumu değerli hale getirdik. Akyazı’da lokal yaptık. O lokalin yapılması için Trabzonlu değerli insanlar, belediye başkanlarımız büyük destek sağladılar. Bu çok önemli bir şey, çünkü sessiz ve ıssız kalan bir şey göz önünde olma şansı yoktur.”
MESLEK GRUBU DEĞİLİZ!
Başka bir adayın çıkmasının kurumun yetersizliğinden dolayı olmadığını belirten Bak, “Herkesin farklı fikirleri olabilir. Yönetme duygusudur bu. Bu benim açımdan olumlu bir şey. Buranın talep edilmesi güzel bir şey. Bunda bir sıkıntı yok, onlarda bizim arkadaşlarımız. Bende antrenörüm ve antrenörün çok önemli bir şahıs olduğuna inananlardanım. Ama saha antrenörü veya başka bir antrenörün sosyal hakkı yok. Bunun için çabalıyoruz. Antrenörlüğün meslek olarak kabul edilmesi için mücadele veriyoruz. Antrenör mukavemet imzaladığında ‘sigortalı olmuştur’ ibaresi yazılırsa antrenörler çoğalır. Bunu amatör antrenörler için söylüyorum. Zaten üst düzey antrenörlerin kimseye ihtiyaçları yok ama TÜFAD’a ihtiyaç duyan antrenörlerimiz çok” dedi.
SEMİNERLERİMİZ ÖRNEK OLDU
“Ben Genel Merkez üyesiyim. Sağ olsun başkan bizim çalışmalarımızı çok beğeniyor. Çünkü bizim seminerler çok başarılı geçti, Türkiye’de örnek oldu. Rahmetli Özkan Sümer hocamın önderliğinde yaptığımız seminer için genel başkanımız, ‘Hocam bunu nasıl başarıyorsunuz’ dedi. Kamuoyu buna alışkın, Trabzon buna alışkın. Trabzon’un futbol kültürü gelişmiş. Ben yeni hocalara kaç takım Trabzon’da amatör şampiyonu oldu desem bilmezler. 4 tane takımımız amatörde şampiyon oldu. Gençlerbirliği, Sebat, İdman Ocağı, Ofspor. Bunlar Trabzonspor’dan önce olan ve olağan üstü bir şey. Bu takımlardan İstanbul kulüplerine gidenler var. Bunu bizim geçmiş kültürümüz çok kuvvetli olduğu için anlattım. Biz değerlerimizi yok etmedik, sadece gizledik. Çünkü vardan bir şey yok edemezsin.”
ÜNİVERSİTE İLE PROJE YAPTIK
“Doğru ile pratik bir araya gelmeden bir şey olmaz. Bir kişi işin bilimsel yönünden antrenörlüğe soyunuyor ve diyor ki; ‘Ben bunun okulunu okuyacağım.’ Gidiyor dört sene okuyor üniversitede. Çıktığında antrenör olamıyor. Çünkü antrenörlük meslek olarak görülmüyor. Bu aşamada biz bir çalışma yaptık. Ben şuna da inanıyorum gerçekten tecrübe bilimin önündedir. Ama ikisi bir araya gelmezse hiçbir şey olmaz. Trabzon Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Fatih Bektaş ile görüştük. Bir protokol yaptık. Bilişim çağındayız ve onlarla proje yaptık. Fatih Bey, her türlü iletişimin bilimin ve alanın bir araya getirmesi için bütün çabaları ortaya koyacağını söyledi. Bu çok önemli bir konu, burada sadece antrenör, teknik direktör yetişmiyor. Burada analizci var kondisyoner var, atletik performans var. Bunları hep ayrıştıracağız. Protokol kesinlikle olacak bilimsel yönden bize inanılmaz, Trabzon antrenöre inanılmaz katkılar yapacak bir proje bu. Trabzon üniversitesin ve orada ki bilim adamlarının hepsinden en iyi şekilde yararlanacağız. Diksiyon dersi alacağız, güzel konuşma dersi yapacağız. Yabancı dil eğitimi olacak. Bunlar olmazsa olmazlarımız.”
TEKNOLOJİ BİZİ DEĞİL BİZ TEKNOLOJİYİ YÖNETMELİYİZ
“Şöyle de bir şey var; insanoğlu para ile rahat ama biz paraya secde ettik. Aslında parayı bizim yönetmemiz lazım ama para bizi yönetti. Teknolojiyi yarattık her şey teknoloji dedik secde ettik. Hâlbuki teknolojiyi yaratan biziz. Biz istediğimizde onu kullanmalıyız. Seni teknoloji yönetemez çünkü bu benim elimde. İnsan varsa insanın ortaya çıkardığı her şeyi insan yönetmek zorundadır. Aksi olursa gelişme olmaz, adaletsizlik olur.”
