Eğitim-Sen Trabzon Şube Başkanı Engin Nur ile eğitim üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİNDE KAZANAN İKTİDAR

“2,5 milyon kamu emekçisinin hak ve çıkarlarını savunması gereken kimi sendikaların iktidardan ve devletten bağımsız olması gerekirken, siyasi iktidar ile siyasal, ideolojik ilişkileri içerisindedir. Herkes tarafından bilinen yetkili konfederasyonun bugüne kadar yapılan toplu sözleşme görüşmelerindeki tutumu ve altına imza attığı metinlerde kaybeden hep emekçiler, kazanan ise siyasi iktidar olmuştur.  Toplu sözleşme süreci ekonomik sorunlarımız, çalışma ve yaşam koşullarımızı ilgilendirmektedir.”

HÜKÜMET-MEMUR-SEN İTTİFAKI

“2016-2017 yıllarını kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde 2,5 milyon kamu emekçisi, 2 milyon emekli, aileleri ile birlikte 20 milyon insanı yakından ilgilendirmesine rağmen tıpkı öncekiler gibi Hükümet-Memur-Sen ittifakıyla imzalanmıştır. Hükümetin özellikle 15 Temmuz sonrası benimsediği gerginlik ve krize dayalı politika sonucu ekonomik dengelerde ciddi anlamda bozulmalar yaşanmış, işsizlik ve enflasyon rakamları son yılların en yüksek seviyelerine gelmiştir.”

GERÇEK ADALET SAĞLANMALI

“Eğitim-Sen olarak 2018-2019 yıllarını kapsayacak olan toplu sözleşme sürecinde temel talebimiz toplumdaki adaletin sağlanması, 15 Temmuz sonrasında kamuda yaşanan cadı avı niteliğindeki ihraçların geri salınması, idari ve siyasi tasarrufların değil hukukun işletilmesidir. Bu toplu sözleşme sürecinde geçmiş ekonomik kayıplarımız karşılanmalı, gerçek enflasyon rakamları dikkate alınmalıdır ve 3600 ek gösterge uygulaması hayata geçirilmelidir.”

HÜKÜMETİN MEMUR KOLLARI

 “Milli Eğitim Bakanlığı 81 ilde müdürlük ve müdür yardımcılığı atamaları için mülakat sınavını içeren yönetmelik yayınlamasının ardından, illerde okul müdürlüğü ve müdür yardımcılığı atama mülakat sınavları yapılmış, beklendiği gibi söz konusu mülakatlarda hükümetin ‘memur kolları’ olarak bilinen yandaş sendika üyeleri başarılı ilan edilmiştir. Mülakat sorularını büyük ölçüde doğru cevap vererek yüksek puanlar alan eğitim yönetici adaylarının tamamına yakını yandaş sendika üyesidir.”

MÜLAKAT UYGULAMASI TORPİLDİR

“Bazı illerde yandaş sendika üyelerinden oluşan ve önceden hazırlanmış torpil listelerinin ortaya çıkması mülakat sınavının neden doğrudan torpil anlamına geldiğinin açık kanıtı niteliğindedir. Eğitim hizmetlerinin niteliği, sürekliliği ve düzenli olması gerektiği açıktır. Bu nedenle eğitimde objektiflikten uzak değerlendirmelerle yapılacak atamalardan ve sözleşmeli öğretmenlik uygulamalarından derhal vazgeçilmeli, herkese kadrolu ve güvenceli istihdam sağlanmalıdır.”

51 FARKLI DERS UYGULAMADA

“Mili Eğitim Bakanlığı tarafından 2017-2018 eğitim öğretim yılından itibaren eğitim kademelerinin tamamında yeni müfredat uygulanmaya başlanacaktır. MEB tarafından 51 farklı dersin taslak programı anlaşılması güç bir aceleyle hazırlanmış, değerlendirme yapılamayacak kadar kısa bir süre askıya çıkarılmış, yeterince inceleme ve değerlendirme yapılmadan uygulamaya geçileceği açıklanmıştır.”

EĞİTİMİN İÇERİĞİ İKTİDARIN İDEOLOJİSİ OLAMAZ

“Ülkenin eğitim sistemi ve geleceği açısından son derece önemli olan müfredat değişiklikleri ile ilgili olarak MEB büyük ölçüde kapalı kapılar ardında sürdürmüş, müfredat taslakları ile ‘öneri alma’ sürecini tamamen sembolik olarak ele almıştır. Türkiye’nin mevcut eğitim politikasının temelinde laik, bilimsel eğitim anlayışından çok, eğitim sisteminin iktidarın siyasal- ideolojik hedeflerine uygun olarak biçimlendirilmek istenmesi kabul edilemez.”

MEB, ENSAR VAKFI İLE PROTOKOL İMZALADI

“MEB’in, Ensar Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, Birlik Vakfı gibi kurumlarla imzaladığı protokole göre Ensar, eğitimleri istediği mekanda yapabilecek. Halk Eğitim Merkezlerindeki 8 milyonu bulan kursiyer doğrudan Ensar’a bağlanıyor. MEB, doğrudan Ensar’a teslim edilmiş durumda. MEB’in yaptığı protokolü, geçmiş protokollerden farklı olarak tek başına sonlandıramıyor. Çocuk istismarı bile olsa protokol devam edecek. Eğitim hizmetlerinin taşerona devredilmesi eğitim emekçilerine direniş hakkı veriyor. Ensar karanlığına ‘hayır’ diyoruz.”

ÇAMLIK İŞİTME ENGELLİLER OKULU

“Çamlık İşitme Engelliler Okulu ilimizde ve bölgemizde çok önemli bir eğitim-öğretim ihtiyacını karşılıyor. Rize, Bayburt, Gümüşhane, Giresun gibi illerden öğrenciler buraya geliyor. Şuan yaklaşık 50’ye yakın özel eğitim öğrencisi var. 35 öğrencide okulun pansiyonunda kalmaktadır. Bu öğrencilerimizin eğitimi için her türlü fedakarlık yapılmalıdır. Bu öğrencilerin eğitimi üzerinden ekonomik tasarrufa gitmek, eğitim ahlakına sığmaz ve sosyal devlet anlayışına da ters bir durumdur.”

SOSYAL DEVLET EĞİTİMDE TASARRUFA GİTMEZ

“Okulun kapatılması ile ilgili Bakanlıkça öne sürülen gerekçe pansiyonun tam kapasite dolmaması ve akranları ile sosyal bağ kuramaması. Sosyal devlet öğrenci üzerinden ekonomik tasarruf yapamaz. Okulun kapatılma kararı derhal geri alınmalıdır. Özel eğitim kurumlarına bakanlıkça verilen teşvikten, yüzde 1 oranında bu okullara verilse bu okullar kapanmaz. Özel eğitime destek, engelli okuluna sıra gelinde tasarruf, bu kabul edilemez. Zenginin çocuğunun gittiği özel eğitim kurumlarına teşvik verirken, engellinin okulu tam kapasite dolmuyor diye tasarruf kararı alamazsınız.”

sonnokta Gazetesi Meryem Akgün