Oyman; Bu ortamda ortak akıl uygulanabilir mi?

CHP Trabzon Ortahisar İlçe Başkanı Fatih Suat Oyman, Peki Ortahisar Meclis üyelerimiz hakkında Büyükşehir Meclisinde konuşulanlara ne demeli? Ortahisar Meclis üyeleri neden karışıyor diye had bildirmeye kalktılar.Bu ortamda ortak akıl uygulanabilir mi? Kim siyasete inmek istiyorsa insin ama kimsenin bize had bildirme gibi görev üstlenmesin, karşılığını alır.

21 Aralık 2020 Pazartesi 15:02
Oyman; Bu ortamda ortak akıl uygulanabilir mi?

Ortahisar İlçe binasında düzenlenen basın toplantısını 3 bölüme ayıran Oyman ilk olarak “Salgın sürecinde belediyeler” “ardından Ortahisar’da turizm” ve son olarak da “Ortahisar’da ortak akıl” başlıklarıyla bir çok konuya değindi. Salgın sebebiyle Mart ayının ortalarında başlayan önlemler ve kısıtlamalarla birlikte hayatın her noktasında farklı ihtiyaçlar doğduğunu belirten Fatih Suat Oyman, süreç içerisinde yerel yönetimler bazında birkaç incelemede bulunmak isteriz; Ortahisar’da geçtiğimiz hafta üzücü gelişmelerin yaşandığını takip ettik. Geçim derdi, maddi sıkıntılar katlanarak artıyor. Zaman geçtikçe yaralar daha fazla açılıyor bu nedenle zamanında müdahale önemlidir. Maske örneğinden bahsedersek, hatırlarsınız maske dağıtımı büyük bir çıkmaza girmiş; bazı yerel yönetimler kendi önlemlerini alarak nisan ayının başından itibaren maske üretimine başlayarak dağıtımlarını gerçekleştirdi. Ortahisar Belediyesi ise 5 mayıs’ta yani 4 mayıs tarihli maske satışının serbest bırakıldığı tarihten hemen sonra üretime başladığını duyurmuş, vatandaşın zorluk çektiği günlere yetişememiş, hızlı bir çözüm örneği gösterememiştir. 

YAŞANAN BU SORUNLAR BU ŞEHRİN SEÇİLMİŞ YÖNETİCİLERİNE HİÇ Mİ DOKUNMUYOR?

Oyman; Bir mübarek ramazan ayını salgın dönemi içerisinde geçirdik; belediyelerin kumanya dağıtımını biliyoruz. Bu bağlamda Murat Zorluoğlu’nun İl Başkanımızı arayarak ihtiyaç talebi sorması nezaket örneğiydi, ancak aynı nezaketi Ahmet Metin Genç’ten göremedik. Salgının sağlık konusunda zararları ve yarattığı tedirginlik yanında bir de ekonomik paketlerin yeterli olmaması ve genelgelerde beklenen desteğin açıklanmaması açılan farklı yaralara sebep olmaktadır. Son zamanlarda hiç Kalkınma ve Konaklar Mahallesine gittiniz mi? Öğrencilerin yokluğunun ayrı bir sessizliği içerisinde dükkanlar kapalı, kiralık veya satılık. Bu bölgelerin cıvıl cıvıl zamanlarını yaşayanlar bu haline üzüntü duymaz mı? Buradaki esnaf aylardır ne yapıyor düşünen var mı? Mesela Mart ayından bu yana hiçbir çözüm bulunamayan ve adeta kaderine terk edilmiş vaziyette ağır sorunlarla boğuşan kahvehane esnafı artık tepki veremiyor. Genelgeler çıkıyor, değişiyor, düzenleniyor ama kendileri için halen bir hareket yok. Esnafın ailesi ne bekler, ne yapar, çocuklarının bir ihtiyacı yok mu diye düşünen var mı? Halen çalışmayan okul ve öğrenci servislerimiz var.

NE İŞ YAPIYORSUNUZ DİYE SORAN VAR MI?

Salgın koşulları içerisinde bir de plaka değişimi karşılarına çıktı. Bu konuyla ilgili hem Ortahisar son meclisinde hem de Büyükşehir Meclisinde kendileriyle ilgili atılması gereken adımlar konusunda önerilerimizi paylaştık. Sözü edilmeyen daha birçok meslek grubu var. Daha söz konusu geçmeyen garsonlar, okul kantinlerimiz, evde bakıcılık vb. hizmet yapan arkadaşlarımız, müzisyenlerimiz var mesela. Bu arkadaşların meselesi kimin meselesi? İş arayan, işsiz olan vatandaşlarımız var. Aylarca iş arayanlar, seçildiğimiz günden bu yana bizlere gelip dertlerini anlatan gençlerimiz ve aileleri... Meseleniz arasında yok mu bu kişiler? Yaşanan bu sorunlar bu şehrin seçilmiş yöneticilerine hiç mi dokunmuyor?

ORTAHİSAR’DA TURİZM

Turizm sektörü bölgemiz için çok önemli; Hem ekonomik getirisi hem turizmcilerimizin popülasyonu hem de yaşadığımız bölgenin önemli değerlere sahip olması sektörü önemli kılıyor. Öncesinde ilk bölüme de bağlı olarak bir konuya değinmek istiyoruz; Salgın sürecinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Güvenli Turizm Sertifikası” adında önemli bir adım ortaya attı. 30 oda ve üzeri Otellerde zorunlu olan bu sertifika, restoranlarda, seyahat acentalarında vb. alanlarda isteğe bağlı olarak uygulama devreye alındı. Sertifika iş dünyası için önemlidir; müşterilerine karşı bir güvencedir, kendi için iş geliştirme ve bir nevi eğitimdir. Bu önemi hiçbir zaman göz ardı edemeyiz. Ekonomik sıkıntı içerisinde olan turizmciler de sertifikayı kendilerine bir çıkış yolu olarak gördü ve çalışmalarına başladı. Bakanlık bu hizmeti veremem diyerek sertifikasyon işlemini özel sektöre devretti. Sertifika verildikten sonra her ay denetleme var. Her ay denetimden dolayı sertifika sahibi her ay belirli kriterlere göre para veriyor. Salgın koşullarında bir bölüm işletmeler en ufak bir maliyet girdisi istemediğinden uzak duruyor, böyle bir detay da var. Kendilerine çıkış yolu gördükleri sertifikayı alanlar ne oldu peki? Genelgeyle beraber kapandı; otellerin restoranları dışarıya kapandı. Bu sebeple sahip oldukları sertifikanın ne anlama geldiğini sorgulamaya başladılar. Başlangıçta bir amaç uğruna atılan adımların devamını getirmezseniz güven kaybetme noktasına gelirsiniz. Hak ettikleri sertifikanın herhangi bir karşılığı olmalıdır.

ORTAHİSAR’DA ORTAK AKIL

Ekibimizle yola çıkarken “bu kentte problemlerini ortak yaşadığımız herkes ile yakın temas halinde kalarak çözüm bulmaya öncü olacağız, problemlere karşı en güçlü ses olacağız.” şeklinde bir görüş ifade etmiştik. Geçtiğimiz süreç içerisinde de karşımıza çıkan problemlere karşı ilgili kişiler yada kuruluşlar kimse özellikle görüş alışverişinde bulunmak için ziyaretlerimiz oldu. Süreç içerisinde takip edenler iyi bilir. Biz istiyoruz ki Trabzon’da yapılan planlar, çalıştaylar, toplantılarda bu mantıkla ilerlesin, çünkü en verimli ve yeterli sonucun bu görüşmelerden çıkacağını biliyoruz. Üstüne basa basa söylememize rağmen Belediyelerden çoğu zaman böyle bir yaklaşım göremedik. Örneklerle; 30 Mayıs 2020 - Trabzon’da Turizm Değerlendirme toplantısı yapıldı. Sadece AKP Milletvekilleri davet edildi, az sayıdaki meslek grubu katıldı. Bu toplantıya ilk tepkiyi veren biz olduk. 16 Haziran 2020 - Trabzon Ana Ulaşım Planı toplantısı yapıldı. Ne dediler toplantıda “Bilimsel gerçeklerle bu meseleyi tartışacak bir toplantıyla ulaşım master planına start veriyoruz.” Peki ne yaptılar? Ulaşım Planının daha öncesinde Terminal yerine karar verdiler, Kemerkaya tünellerine karar verdiler, Yonca kavşaklara viyadüklere karar verdiler, dolmuş modernizasyonuna karar verdiler. Toplantı sadece görüntüde kaldı.

UĞRUNA AMERİKA’LARA GİDİLEN PROJE

29 Temmuz 2020 - Beşirli Dolgusu Çalıştayı yapıldı. Ne dediler toplantıda “Şehrin neredeyse tüm dinamikleri bir araya geldik ve şehrimizin geleceğine çok büyük katkı yapacağına inandığımız Beşirli Dolgu Alanının fonksiyonlandırılması konusunda sizlerin kıymetli fikirlerini bir araya getireceğiz.” Uğruna Amerika’lara gidilen proje için gelinen noktada Cumhurbaşkanlığına da gidilecek, projenin ne olacağı belli değil. Terminal Projesi - Kaç defa dile getirildi ve bir çok kişi, kurum, oda ve bizler tarafından yer seçimin yanlış olduğu ifade edildi. Ellerinde bir tane arazi bulmuşlar, buraya yapalım diyerek proje üretilmez. Dere yataklarına yapılaşmayı ne zaman düzelteceğiz ve durduracağız.

Kemerkaya Tünelleri - Tüm Ortahisar bileşenlerinin şehir için karşı çıktığı proje. Tüm olanlara rağmen mecliste kabul edildi. Kabul edilmeden önce yapılmayacak dendi, sonra karar alında, bakanın yanına gittiler yine ertelediler. Şehirde ne olduğu belli değil. Dolmuş Dönüşümünde Renk Seçimi - Biliyorsunuz süreç içerisinde Trabzon halkına sordular; dolmuşların rengine siz karar verin diye. Anket yapıldı. Sonuç olarak yine kendi bildiklerini yaptılar. Son meclis toplantısında gündem dışı konuşmalarda Tünel Akvaryumu sorduk, Ahmet Metin Genç “yine sordunuz” dedi. Aslında şunu anlamadı; Tünel Akvaryum’dan çıkamayan kendisi ama o ne kadar inat projesi haline getirdiyse biz de en ince detayına kadar peşindeyiz. Ortak aklın dışına çıkan hangi proje olursa olsun beklentileri karşılama gibi özelliğe sahip olamaz. En önemli örneği nerede gördük? Reşadiye Köprüsünde. Ne taraftan bakarsanız bakın zarar; şehrin görüntüsüne zarar, yapmak para, yıkmak para, yenisini yapmak yine para. Peki bu paraları kendi ceplerinden mi veriyorlar? Halkın parasını bu kadar rahat savuracak vicdanlara sahiplerse yapacakları en iyi iş; halka maddi yardım olarak geri versinler. Şimdi bu şehirde ortak akıl olur mu? Seçimlerden önce halkın karşı çıktığı projeyi yapmam diyen Murat Zorluoğlu’nun bir röportajına bakalım; “Demokrasi aynı zamanda seçilmiş insanların karar vermesini gerektiren bir rejimdir. Dolayısıyla karar vermesi gereken kişiler biziz. Trabzon’da vatandaş bize oy vererek 5 yıllığına Belediye Başkanı seçtiler. Bu şehrin sorunlarını çözelim diye biz seçildik. Bu şehrin sorunlarını çözmek için en doğru bulduğumuz şekilde kararımızı veriyoruz, buna da herkesin saygı göstermesi gerekir.” Bu mantıkla ortak akıl uygulanabilir mi? Aylardır söylediğimizi Zorluoğlu bu ifadesiyle özetlemiş oldu. Peki Ortahisar Meclis üyelerimiz hakkında Büyükşehir Meclisinde konuşulanlara ne demeli? Ortahisar Meclis üyeleri neden karışıyor diye had bildirmeye kalktılar.Bu ortamda ortak akıl uygulanabilir mi? Kim siyasete inmek istiyorsa insin ama kimsenin bize had bildirme gibi görev üstlenmesin, karşılığını alır.

Son Güncelleme: 21.12.2020 15:38
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.