Trabzon Baro Başkanı Sibel Suiçmez ,31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel yönetimler seçiminin üzerinden 9 gün geçmiş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sonucunun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından açıklanmış olmasına rağmen; toplumsal barışı ve huzuru bozacak, seçim güvenliğini, seçim güvenilirliğini, seçim demokrasisini ortadan kaldıracak şekilde, hukuka ve içtihatlara aykırı olarak devam eden süreç, Baromuzun aşağıdaki açıklamayı yapma zaruretini doğurmuştur:

Her siyasi partinin seçim sonuçlarına, İl – İlçe Seçim Kurullarında ve YSK nezdinde itiraz hakkı vardır. Ancak İl – İlçe Seçim Kurulları ve YSK, hukuka uygun olan ve uygun olmayan itirazları değerlendirirken; hukukun evrensel ilkelerine, Seçim Kanununa, YSK Genelgelerine ve önceki emsal kararlarına uygun olarak, Anayasamızda güvence altına alınan seçme – seçilme hakkını koruyacak şekilde karar vermek zorundadır.

Yakından takip ettiğimiz bu süreçte, her geçen gün “hak - hukuk” söylemleriyle YSK üzerinde baskı kurulmakta, hukuk ve içtihatlar kişilere özel olarak esnetilerek veya yorumlanarak YSK’nın hem kendi içtihatlarına hem de hukuka aykırı karar vermesi için sistematik şekilde kamuoyu oluşturulmakta, algı yaratılmaktadır. İl – İlçe Sandık Kurullarını, tüm sandık görevlilerini, kurum ve kuruluşları soyut kavramlarla, zamanında yapılmayan ve somut delillere dayanmayan itirazlarla usulsüz ve gayri meşru hale getirmek, Seçim Hukukumuza ve Demokrasimize zarar vermektedir.

YSK, hiçbir partinin, kurumun ya da kişinin etkisinde kalmayan, bağımsız ve ülkemizin en güvenilir kurumlarından biri olma vasfına sahip olmak zorunda olduğu hususunu asla unutmamalı ve ilkelerinden asla vazgeçmemelidir.

Bu kapsamda, YSK’nın almış olduğu tüm ilçelere ilişkin yapılan sandıkların yeniden sayılması yönündeki itirazın reddi ile sadece 51 sandıkta yeniden sayım yapılması kararlarıyla birlikte, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı mazbatasının seçmenin ve milletin iradesi doğrultusunda YSK’nın güncel verilerine göre sahibine teslim edilmesi gerekmektedir.

Son gelişmeler ışığında, bundan sonra yapılacak itirazların mazbatanın teslimine engel olmayacağı ve olağanüstü itiraz yolunun mazbata tesliminden bağımsız olarak ilerlemesi gerektiği de ortadadır.

Kurumların baskı altına alınıp yetkileri ve içtihatları dışında kanuna aykırı olarak karar almaması adına süreci yakından takip ettiğimizi belirtiyor, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı mazbatasının sürecin daha uzatılmaksızın YSK tarafından ilan edilen seçim sonuçlarına göre teslim edilmesini ve kamu vicdanını rahatsız eden bu sürecin bir an önce sonuçlandırılmasını talep ediyoruz dedi.