Uzungöl Platformu tarafından yapılan açıklamada Uzungöl’de imara aykırı olduğu gerekçesi ile apar topar ve infiale yol açan bir yöntemle yıkımına başlanan yapıların yıkım işlemi ile ilgili olarak,  Uzungöl Platformu olarak; ekte isimleri bulunan sivil toplum kuruluşlarının ortak görüşü ve sosyal sorumluluk anlayışı kapsamında sıraladığımız hususların saygıdeğer kamuoyunun ve ilgili kurumların bilgi ve takdirlerine sunmak istiyoruz:

1- Uzungöl’de “İmar mevzuatına aykırı olduğu” iddia edilerek yıkımına karar verilen binaların yıkım kararı, henüz yürürlükte bulunan bir imar mevzuatı yokken alınmış bir karardır. Uzungöl’ün imar mevzuatı henüz bir ay kadar önce yayınlanmış ve halen itiraz süresi yürürlüktedir. 
2- Uzungöl’de başta artan nüfusun ve bölgeye gelen, yılda ortalama 3.000.000 (üç milyon) turistin barınma/konaklama ve diğer taleplerini karşılamak için hak sahipleri tarafından tapulu araziler üzerine yapılaşmaya gidilmiş, hiç bir kamu ve hazine arazisi işgal edilmemiştir. 
3- Artan bu yoğun talebin karşılanması maksadı ile maalesef kamu kurumları ve yerel yönetimler nezdinde yöre insanına çözüm odaklı ve etkin rehberlik yapılamadığı ve sadece önüne yasaklar konduğu için yöre halkı kendi imkanları ve el yordamı ile çözüm üretmek mecburiyetinde bırakılmış; ağır borç ve faiz yükünün altına itilmiştir. 
4- Uzungöl Platformu olarak bu dramatik yıkım faaliyetinin başlamasından haftalar önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Trabzon Valiliği, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Çaykara İlçe Belediye Başkanlığı ile çeşitli kamu kurumları ile yaptığımız görüşmelerde; yöre insanının talep ve ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte, adil, objektif, kalıcı ve sürdürülebilir bir imar mevzuatı yayınlanıp yürürlüğe girinceye kadar yıkım faaliyetinin askıya alınmasını talep etmiştik. Bunun hem çok ihtiyaç duyduğumuz milli barışa katkı sağlayacağını hem de korkunç bir israfın önüne geçeceğini söylemiştik.
5- Yöre insanın ne kadar vatansever, devletine ve milletine bağlı; yasalara saygılı ve çevre hassasiyetine sahip olduğunu bütün kamuoyu bilmektedir. Doğru anlatıldığı takdirde, mevzuata aykırı olarak inşa edilen yapıları seve seve kendi eli ile yıkılmasını bilen bir olgunluğa sahiptir. Ne var ki, şu an yıkım kararı verilen yüz küsur binanın neredeyse hiç biri Uzungöl havzasını görmemekte ve Uzungöl’ün doğal silüetini bozmamaktadır. 
6- Tüm bunlara rağmen Uzungöl’de “kaçak” diye nitelenen binaların, yukarıda arz etmeye çalıştığımız mantık ve şartlar içerisinde yıkılmasına itirazımız yoktur. Ancak yöre halkını devletimize, hükümetimize ve Uzungöl sevdalısı olan Sayın Cumhurbaşkanımıza küstürecek nitelikte; ancak teröristlere reva görülebilecek bir davranış yönteminin tercih edilmesini şiddet ve nefretle kınıyoruz. Bir şafak vakti TOMA ’larla, miğferli, gaz maskeli,joplu askerlerimiz ve polislerimizle baskın yapar gibi Uzungöl ablukaya alınmış ve haber vermeksizin; binaların boşaltılmasına izin vermeksizin ve hiç bir basın mensubunu alana sokmadan icra edilen yıkım işlemi, yıkımın önüne geçmiş; vatandaşlarımızın kalbinde telafisi imkansız yara ve kırgınlıklara sebebiyet vermiştir. Bir Pazar gecesi bir yetkili ile yüzleştirilmeden tasvip edilmeyen yöntemle bir Komutan’a muhatap edilmiştir.
7- Oluşan ve halen ısrarla sürdürülen bu onur kırıcı yıkım işlemi, gerek toplum, gerek aile ve gerekse bireyler üzerinde büyük bir travma etkisi oluşturmuştur.
8- Yegane amacı asgari yaşam standartlarını oluşturmak geçimini sağlayabilmek ve en temel hak olan barınma gereksinimi karşılamak olan Uzungöl Halkına yapılan bu haksız uygulamanın  şiddetle karşısındayız.
9- Yıllarca kendi mülk ve arazisi üzerinde bir tasarruf hakkı bulunmayan Uzungöl halkının kendi çözümleri arama gayretleri hiçbir vatandaşa reva görülmeyecek bir tarzda, bir gecede heder edilmiştir. 
10- “Kaçak yapılaşmanın önüne geçme” adına ortaya konan bu çağdışı ve onur kırıcı tablonun Uzungöl’e, Uzungöl’ün doğal görünümüne ve geleceğine olumlu bir katkı sağladığını iddia etmek mümkün müdür?
11- Karşı karşıya kaldığı bu onur kırıcı ve ocak yıkan çağdışı davranış sebebiyle Uzungöl’lü mağdur vatandaşlarımızın yaşadığı acı ve üzüntüyü paylaşıyor asla benimsemediğimiz bu davranışı hak etmediklerine inanarak asla provakasyonlara alet olmamalarını istirham ediyoruz. 
12- Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Devlet Denetleme Kurumunu, ilgili bakanlığı ve yerel yönetimleri bir kez daha Uzungöl’de yaşanan bu ciddi toplumsal ve sosyolojik travmaya karşı duyarlı olmaya davet ediyor ve siz değerli kamuoyunu saygıyla selamlıyoruz.

Katılım sağlayan derneklerimiz;

•Bursa Uzungöl ve Çevre Köyleri Kültür ve Dayanışma Derneği,
• İstanbul Anadolu Yakası Uzungöl ve Çevre Köyleri Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği
•İstanbul Mecidiyeköy Uzungöl Çevre Turizm Kültür ve Dayanışma Derneği
•İnegöl Çaykara Uzungöl ve Çevre Köyleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği
•Yenişehir Trabzonlular Derneği
•Körfez Karadenizliler Derneği