Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Trtspor'da yayınlanan Spor Stüdyosu programına konuk oldu.Kulübün geçmişte yaşadığı sıkıntılardan bugün gelinen noktaya kadar birçok konuda samimi açıklamalarda bulunan Ağaoğlu, yeniden başkan adayı olup olmayacağı ile ilgili kararını ise gelecek hafta paylaşacağını söyledi.
Kulübün geçmişte yaşadığı sıkıntılardan bugün gelinen noktaya kadar birçok konuda samimi açıklamalarda bulunan Ağaoğlu, yeniden başkan adayı olup olmayacağı ile ilgili kararını ise gelecek hafta paylaşacağını söyledi.
Burak Yılmaz'ın taraftarla yaşadığı diyalogu doğru bulmadığını söyleyen Ağaoğlu, golcü oyuncu ile ilgili kulübün aldığı kararı da değerlendirdi. Yaşananlarla ilgili konuşan Ağaoğlu, "Görüntü olarak bize, kulübümüze yakışmayan, Burak'a yakıştıramadığım, hoş olmayan, sebepsiz yere gündem yaratan bir krize dönüşen olay." dedi. Ağaoğlu, oyuncuya verilen ceza ile ilgili de "Yönetim kararını eleştiren, hafif bulan, ağır bulan var. Trabzonspor'un başına geldiğiniz zaman kişilerin doğruları ikinci planda kalır. Kulübün doğrusu ve menfaati daha önemlidir, sizin doğrularınızla çelişse bile. Alınan karar bazılarını mutsuz, bazılarını mutlu edecek tabii ki. Herkes aynı gözle bakıp aynı reaksiyonu gösteremediği için doğal. Genel olarak birleştik kararda, oy birliği ile alınan bir karar. Biz böyle düşündük ama sizin kararınızın arkasındayız dediler." şeklinde konuştu.
"Menajeri aracılığıyla görüştüm Burak'la"
"Ben de onların aldığı kararın paralelinde bir karar aldım. Menajeri aracılığıyla görüştüm Burak'la. Burak, 'Ben çok üzgünüm, olmaması ve yapılmaması gereken bir şeydi, kazanma hırsı, enerjisi veya siniriyle öyle bir tepki gösterdim, her karara saygılıyım' dedi. Bu sıkıntının çözümü noktasında taraflar sağduyu gösterdi. Kulübe ve kulübün menfaatlerine karşı gösterilen bir sağduyudur bu."
"Oyuncu icraata bakıyor, söz dikkate alınmıyor"
"Çıtanın kendiliğinden yükselmesinin bazı sebepleri var. Biz geldiğimizin 1. veya 2. haftasında 8 oyuncumuzdan, sonra 2 oyuncumuzdan alacaklarla alakalı ihtar çekildi. Kulüp içi disiplinin tamamen yok olduğu, oyuncuların yöneticilere güveninin ortadan kalktığı... Bana hitaben söylenen bir şey var, bazı şeyler konuşulmaz ama, nereden nereye geldiğimizin anlaşılması için paylaşmamız lazım: 'Ben size niye güveneyim' dedi oyuncumuz. Oyuncu icraata bakıyor, söz dikkate alınmıyor. Çok sıkıntılı bir durum güven ortamının ortadan kalkması. Bir haftada ödememiz yapılmazsa sahaya çıkmayacağız diyen bir takımla karşı karşıyaydık, bugün o takımla devam ediyoruz biz. Defansta 2 yeni oyuncu var sadece. Kasımpaşa'dan 5, Alanya'dan 4, Antalya'dan 7, Akhisar'dan 6 yiyen takımla devam ediyor. O neticelerin kanıksandığı ortamdan, bugün puan kayıplarına tahammül olunamayan bakış açısıyla karşı karşıyayız. Bu bakış açısının Trabzon'dan yükselmesi de doğaldır."
"Artık her takım, her takımı yenebiliyor"
"Acaba Anadolu futbolu mu yükseldi, diğerleri mi düştü? Ben biliyorum bunu. Suyun önünde bir şey vardı, o şey çekildi. Su artık daha rahat akabiliyor. Neden bu sene herkes herkesi yenebiliyor, ne oldu peki acaba? Aynı takımlayım ben. Değişen şeyi herkes biliyor. Artık her takım, her takımı yenebiliyor. Çünkü takımlar, kapı arkası, masa altı veya perde arkası sıkıntılarla bu sezon çok daha az karşılaşıyor."
"Bu olayların önünde sıkıntı yaratan bireyler vardı"
"Mücadele biraz daha, FIFA ağzıyla konuşayım, 'fair' olmaya başladı. Sarı kartta yazar ya, 'fair' oynayalım lütfen, kurallara saygılı olalım diye. Futbol Türkiye'de böyle oynanmaya başladı. İnsanların bunu algılayıp geriye dönük nedenlerini sorguladığı ortamdayız. Bu olayların önünde sıkıntı yaratan bireyler vardı. Şimdi o bireylerin etkileri minimuma indi."
"Futbolun üzerinde baskı vardı, bu sene o baskı yok"
"Şurada oturup program yapıyorsunuz. Biri size sürekli baskı yapar, şunu şöyle bunu böyle yap derse, o baskılar çeşitli kanallardan da devam ederse sizin normal bir karar alıp işinizi doğru yapmanız mümkün olur mu? Ben yapamam. Futbolun üzerinde baskı vardı, bu sene o baskı yok. Her şey daha rahat ilerliyor. Bu Anadolu takımlarının da önünü açtı."
"Yabancı sınırı, ekonomik anlamda kulüpleri çökertti"
"Yabancı sınırının kalkması iki sene önce de vardı. Bu çok etki etmedi. Ekonomik anlamda kulüpleri çökertti, 1 verilecek oyuncuya 3 verildi. Yönetim olarak geldiğimiz zaman tüm bu sıkıntıların farkındaydık. Türkiye genelinde de kulüp hakkında olumlu şeylerin konuşulduğunu görüyorum. Yöneticileri bankanın önünden bile geçemezken borçlara rağmen ek kredi alıp yeniden yapılandırma yapacak hale geliyorsanız bu yönetime ve kulübe olan güvenden ve saygıdandır."
"Kulübe iki ciddi katkı sağlayacak projemiz var bizim"
"Kulübe iki ciddi katkı sağlayacak projemiz var bizim. Sorun gelirler değil, burada sorun giderler. Trabzon'un kasasına 1 girerken 3, 4 borçlanmışız. Sorun burada. Giderler. Benfica kulübü geçen sezon 90 nilyon Avro gelir elde etmiş. Trabzonspor ise 1 milyar 100 milyon para batırmış. İkimiz de aynı işi yapıyoruz. Benim gelirim 1'se, karşılayacağım profesyonel futbol maliyeti belli. Ben geçen sezondan 3.5 milyon Avroluk iki stoperi gönderdim, yeni gelen iki tane 1 milyon Avro. Çok mu fark var onlardan? Kaliteli oyuncuyu ararsınız, bulursunuz, getirirsiniz, sağa sola da para kaptırmazsınız. Söylemek istediğimiz şeyler bunlardı."
"Trabzon insanından sabır isteyemezsiniz"
"Bu takımın sürdürülebilir bir başarıyı yakalaması ve eski günlerine dönebilmesi için 3-4 seneye ihtiyacı var dedim. Trabzon insanından sabır isteyemezsiniz, Samsun'un doğusunda o kelimenin hiçbir anlamı yok. Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe sıkıntılar yaşamaya başlayınca 'Şu maçı alsaydık' denmeye başladı. Hem taraftarlarla aynı sıkıntıyı ve üzüntüyü yaşıyorum hem de o işin başındaki insanım. Taraftar heyecanını ve bakış açısını atamadım ben üzerimden."
"Altı yiyen takımdan bu noktaya geldik"
"Soğukkanlılığımı muhafaza ediyorum dışarıda ama içimde 48 saatimi alıyor benim. Altı puanı alsak şu an ligin tepesindeydik. Altı yiyen takımdan bu noktaya geldik. Oradan buraya geldik, daha da ileriye gideceğiz. Yönetimine, başkanına güvenen, takımı için savaşan, 11 ayrı milletten bana göre 26 aslan yürekli futbolcu ailesine sahibiz. Biz bir aile haline geldik. Birbirini seven, takımı için savaşan, o kenti ve insanını seven hale geldik. Buradan da ileri gideceğiz."
'Önümüzdeki hafta aday olup olmayacağımı paylaşacağım"
''Önümüzdeki hafta aday olup olmayacağımı paylaşacağım. Ben tamamen yanmadan, yıpranmadan, kulübün bu sıkıntıların içinden sıyrılması mümkün değil. Benim şu an daha sadece sağ kolum yandı. Gövde, bacaklar, kafa, olduğu gibi yerinde duruyor. 2002'de gittiğimizden beri el değmemiş kamp tesisi vardı. Bugün elden geçirdikten sonra teşekkürler alıyoruz. Ben kendi yatmayacağım yerde futbolcumu yatırmam. Bizde imza attırılıyor iş bitiyor."
Kaynak TRT SPOR
