Joao Pereira ve Yusuf Yazıcı basının karşısına çıktı

Joao Pereira ve Yusuf Yazıcı, Antalya’da süren devre arası kampda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

10 Ocak 2019 Perşembe 16:36
Joao Pereira ve Yusuf Yazıcı basının karşısına çıktı

Trabzonspor'un Kaptanları Joao Pereira ve Yusuf Yazıcı, Antalya’da süren devre arası kampımızda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Toplantıya 10 Ocak Gazeteciler Günü’nü kutlayarak başlayan Joao Pereira ve Yusuf Yazıcı, Trabzonspor’un ikinci yarıdaki performansına odaklandıklarını belirterek maç maç düşündüklerini ve başarıya ulaşmak istediklerini ifade ettiler.

Yönetim Kuruluna ve Teknik Direktör Ünal Karaman’a teşekkür eden Yusuf Yazıcı, ‘’Genç arkadaşlarımız adına hem yönetimimize hem de Ünal hocamıza teşekkür ediyorum. Onlar için çok mutluyum. Onlar ellerinden gelenin en iyisi yapmaya gayret ediyorlar. Umuyorum ki uzun yıllar Trabzonspor’a hizmet edecekler. Onazi'nin sakatlığı sonrası orta saha oynamaya başladım. Hocam nerede görev verirse orada oynayarak takımıma en iyi şekilde faydalı olmaya çalışıyorum. Eğer bir gün buradan Avrupa’ya transfer olacaksam bütün taraftarın helalliğini alıp bu formanın hakkını vermiş bir şekilde gitmek istiyorum. Avrupa’da oynamak herkesin hayali, şartlar oluşursa Avrupa’da olmak benim de hayalim’’ dedi.

‘’KENDİMİ GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIM’’

Kendini geliştirmek için özel destek aldığını belirten Yusuf Yazıcı, ‘’Futbola baktığınız zaman, herkes futbolu fiziksel olarak görür. Futbolun fiziksel olduğu kadar psikolojik ve mental olarak da zor bir spor olduğu görülüyor. Baskıyı kaldırmak zorundasınız ve baskıyı da mental olarak güçlü olduğunuz zaman kaldırabilirsiniz. Zihinsel çalışmalar yapmak zorundasınız. Kendimi geliştirmek zorundayım. O yüzden ben de psikolojik destek alıyorum. Hayallerim ve hedeflerim var ve buna ulaşmak için kendimi geliştirip en iyi seviyeye çıkmak istiyorum. Ben eğer Trabzon’dan ayrılırsam en iyi kulüplerde oynamak istiyorum. Ama şu an önceliğim Avrupa’da oynamak değil, Trabzonspor’un başarısına odaklandım. İkinci yarıda takımımız çok daha iyi yerlere nasıl taşırız; onu düşünüyorum. Şu anda Avrupa’yı düşünmüyorum, ama mutlaka bir gün orada oynayacağıma inanıyorum’’ dedi.

‘’TRABZONSPOR’DA KAPTAN OLMAK BÜYÜK BİR GURUR!’’

Kulübümüzde kaptanlığın büyük bir sorumluluk gerektirdiğini belirten Yazıcı, ‘’Trabzonspor Kulübü bir kulüpten daha fazlası bana göre. Restorantta, otobüste, dolmuşta, sokakta herkes Trabzonspor’u yaşar. Böyle bir kulüpte kaptanlık yapmak benim için çok gurur verici bir durum. Bu sorumluluğu bana veren herkese teşekkür etmek istiyorum. Bundan sonra daha da ağırbaşlı, sorumluluklarının farkında olan bir Yusuf Yazıcı göreceksiniz. Bu görevi en iyi şekilde yapmaya çalışacağım. Futbolcuların her anlamda kendini geliştirmesi gerekiyor. Futbol dışında da beslenmesi gereken konular olur. Beden Eğitimi ve Spor Fakültesi’nde okuyorum, orada da kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Futbolculara karşı ‘Onlar sadece kendilerini futbolla geliştiriyorlar’ şeklinde bir algı var. Biz genç arkadaşlara örnek olmaya çalışıyoruz ve birer rol modeliyiz. Bilgi güçtür ve kendimizi her anlamda geliştirmemiz gerekiyor. Kendimize sınır koymamamız gerekiyor. Ben de her anlamda kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Olcay Şahan konusunda yönetimin verdiği kararlara saygı duymamız gerekiyor. Olcay ağabey hem bana hem de genç arkadaşlarımıza çok güzel örnek oldu ve yardımcı oldu. Ben de bazı konuları Olcay ağabeyden öğrendim. Gerçekten onu çok seviyorum, İnşallah her şey gönlünce olur‘’ ifadelerini kullandı.

‘’TRABZONSPOR İKİNCİ AİLEM’’

Trabzonspor’u ailesi gibi gördüğünü belirten Joao Pereira, ‘’Sevdiğim işi yapıyorum ve bu işten de zevk almaya çalışıyorum. Mutlu bir Pereira gördüğünüzü söylediniz ve buna ben de katılıyorum. Çünkü ikinci ailemle beraberim. Sahaya çıktığımda da ikinci ailemi olabilecek en iyi şekilde savunmaya çalışıyorum. Saha içinde kazanmaya çalışıyorum, kaybetmekten de nefret ediyorum. Kazanmak için ve ikinci ailem için her şeyi yaptığımdan dolayı da beni böyle hırslı görüyorsunuz’’ dedi.

‘’BU ŞANS HAYATINIZDA BİR KEZ GELİR!’’

Genç oyuncuların takıma katılmasıyla ilgili olarak da düşüncelerini ifade eden Pereira, ‘’Her zaman devre arası kampları genç oyuncular için bir fırsat olmuştur. Yusuf, Abdulkadir, Murat Cem, Uğurcan, Hüseyin gibi diğer oyuncuların önünde de bir fırsat var. Bazı maçlarda oynadılar ve geleceklerinin çok iyi yerde olacağından eminiz. Burada oynayacakları takım arkadaşları onlar için çok iyi bir örnek ve bunu kullanmalılar. Aynı yoldan geçecekler, çok çalışmalılar. Çok iyi yere geleceklerinden eminim. Umarım şans da yanlarında olur ve çok iyi yerlerde olurlar. Onların iyi oynadıkları maçları ve yaptıkları doğru işleri gördükleri için buraya gelmişlerdir. Ancak onları geleceğe taşıyacak olan şey bugün yapacakları sıkı çalışmalar. Unutmamaları gereken bir şey; bu gibi fırsatlar genç oyunculara çok nadir şekilde gelir. Muhtemelen de bir defa gelir. Bu fırsatın ne kadar önemli olduğunu, değerlendirirken de en iyi çalışmalarla beslemeleri gerektiğini unutmamaları gerekir. Bu arkadaşlar için en önemli örnek karşılarında duruyor. Yaşları da yakın, sorarak ve görerek öğrenecekleri bir örnek var karşılarında. Onları da görürlerse kendi gelecekleri adına çok büyük bir yatırım yapmış olurlar‘’ dedi.

‘’BAŞARI BİR GÜNDE KAZANILMAZ, BU BİR SÜREÇTİR’’

Pereira, ‘’Trabzon’a geldiğimde insanlar sürekli yanımda olmaya ve bana yardım etmeye çalışıyorlardı. O yüzden bu takıma alışmam çok zaman almadı. Trabzon şehri futbolla yaşayan bir şehir. Geçen yıl basketbol maçlarına gitmiştim, orada da çok ateşli bir taraftar kitlesi görmüştüm. Her maçı kendi içinde değerlendirip kazanarak tüm taraftarları mutlu etmek istiyorum. Umarım böyle de olacaktır. Kadromuzu şampiyonluk için yeterli görüyorum. Diğer takımlarla karşılaştığımızda bizim takımımızda çok tecrübeli, genç ama çok yetenekli oyunculardan oluşan bir kadrodan oluştuğumuzu görüyorum. Ama tabi ki bizim için ya da başka bir takım için kolay olmayacak bu durum. Bildiğiniz gibi 29 puandayız ve aynı puanda olduğumuz takımlar var. O yüzden yapacağımız küçük hatalarla yerimizi kaybedebiliriz. Bunun bilincindeyiz ve her şeyden önce adım adım gitmemiz gerektiğini düşünüyoruz. Mutlu ve başarılarla dolu bir son istiyoruz, ama bunun için adım adım gitmeliyiz. Şehrimize baktığımız zaman geçmişte kazandığı maçlar, kupalarla birlikte herkesi şaşırtmış bir şehir ve futbol kulübü. O yüzden insanların bizden böyle beklentileri olması normal. Ama bu bizim için de diğer takımlar için de kolay olmayacak. Çalışmalarımızı en iyi şekilde sürdürüyoruz. Tabi ki şampiyon olmak istiyoruz, en iyi başarıları kazanmak istiyoruz. Benim anlayışıma göre başarı bir günde kazanılmaz, bu bir süreçtir. Bu süreçte ne kadar çalışırsanız ve şans ne kadar yanınızda olursa başarılı olma ihtimaliniz o kadar artar’’ şeklinde konuştu.

‘’ÖNEMLİ OLAN NİYET VE YARDIMLAŞMA’’

Kaptan olmanın kendisinde bir değişim yaratmadığını belirten Pereira, ‘’Trabzonspor gibi bir kulüpte kaptanlık yapıyor olmanın ne kadar büyük sorumluluk gerektirdiğini tüm kaptanlar olarak biliyoruz. Ben de bu sorumluluğun sahibi olmaktan büyük bir gurur duyuyorum. Kaptanlık pazu bandını takmak ya da takmamak bende bir şey değiştirmedi; zaten her zaman olduğum gibiyim. Önemli olan şeyin bant takmak değil; niyet ve birbirimize ettiğimiz yardımlar olduğunu düşünüyorum. Sosa’nın dediğine gelince; evet köpeğim biraz büyük. Gezdirmeye çalışıyorum ama fazla da dışarıya çıkan biri değilimdir. Genelde evde vakit geçiren, köpeğiyle oynayan biriyimdir’’ dedi.

‘’İYİ PERFORMANS GÖSTERİRSENİZ SEVİLİRSİNİZ’’

Portekizli oyuncuların sevilmesinin performansına bağlı olduğunu belirten Pereira, ‘’Hem İngiltere’de hem İspanya’da birçok oyuncumuz bizim küçük ülkemizin dışında büyük ülkelerde ve büyük kulüplerde başarılar elde ediyorlar. Açıkçası bu sevginin performansla ilgili olduğunu düşünüyorum. Hepimiz iyi performanslar gösterebildik. Quaresma’nın ne kadar iyi performans gösterdiğini ve taraftarların onu ne kadar sevdiğini gördük. Veya Pepe, şu an da gitmiş olsa da gittiğinde bile ne kadar çok sevildiğini gördük. İnsanlar sizi sevebilir ama bizim işimiz futbol oynamak ve en iyi performansı göstermek. İyi performans sergilediğiniz sürece insanların sizi seveceğini düşünüyorum’’ dedi.

‘’KAVGACI VEYA SÜREKLİ KAVGA EDEN BİRİ DEĞİLİM’’

Saha içindeki kavgacı görüntüsünün aksine saha dışında başka bir insan olduğunu belirten Pereira, ‘’Kendimi şöyle tanımlayabilirim… Eğlenmeyi seven ve yaptığı işte takım arkadaşlarını, fizyoterapistleri, malzemecileri kızdırmaya çalışan ve bundan da zevk alan biriyimdir. Ama tabi ki sahaya çıktığımız zaman oynadığımız bütün maçlarda kazanmak için her şeyi yaptığım için biraz sinirli, biraz kavgacı birini gördüğünüzü düşünebilirsiniz. Ama ben böyle biri değilim aslında. Saha dışında mutlu olmak için her şeyi deneyen biriyimdir. Dünyada bu kadar savaş, bu kadar sorun, bu kadar açlık varken insanların mutlu olduğu her anı en iyi şekilde değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu hayat bir gün bitecek ve hepimiz mutlu olduğumuz anları hatırlayacağız. Sosyal medya sayesinden insanlar saha içinde göstermediğiniz hayatınızın başka bir yönü olduğunu da anlayabiliyorlar. Sosyal medyayı ben de kullanıyorum, ben de izliyorum. Sosyal medya sayesinde aslında bu kadar kavgacı olmadığımızı, mutlu olmaya ve eğlenmeye çalışan insanlar olduğumuzu görüyorlar. Belki de o sayede farklı bir ‘’ben’’ tanıyabiliyorlar. Saha içinde kavgacı veya kavga eden biri olarak gözükebilirim ama böyle biri değilim, saha dışında çok farklı bir hayatım var’’ diyerek sözlerini noktaladı.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.