İmsak :04:36 - Güneş :06:02 - Öğle :12:31 -İkindi:16:02- Akşam:18:50 - Yatsı:20:11

Ramazan ayı boyunca siz değerli okuyucularımıza her gün bu satırlarda dini mesajlar vermeye devam edeceğiz. Bugünkü konuğumuz Ortahisar Uzman Vaizi M.Süleyman Kayış.

Sözlükte “güven içinde bulunmak, korkusuz olmak” anlamındaki emn (emân) kökünden türeyen îmân “güven duygusu içinde tasdik etmek, inanmak” demektir. Terim olarak iman ise “Allah’tan alıp din adına tebliğ ettiği kesinlik kazanan hususlarda peygamberleri tasdik etmek ve onlara inanmak” diye tanımlanır. Bu inanca sahip bulunan kimseye mü’min, inancının gereğini tam bir teslimiyetle yerine getiren kişiye de müslim denir.

İslam’ın ve imanın şartlarını öğrendiğimiz Cibril hadisi diye şöhret bulmuş ve Hz Ömer’in rivayet ettiği hadiste Cebrail as Hz peygambere imanın ne olduğunu sorunca İmanı “Âllah'a, Allah'ın meleklerine kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe inanman, bir de kadere, hayrına şerrine inanmandır" şeklinde tarif etmiştir.

İman kalbin tasdiki ve dilin ikrarından ibarettir. Bunun yanında iman bir müminin hayatının tamamını kontrol altına alan bir kabuldür. Çünkü iman aynı zamanda gönüllü olarak kuranın öngördüğü bir istikamet üzere yaşamayı taahhüt altına alan bir teslimiyettir. Kuranı kerimde Allah cc imanı ve istikameti bir arada zikrederek konunun ehemmiyetine dikkat çeker.

Fussılet suresi otuzuncu ayeti kerimesinde Allah cc Şüphesiz “Rabbimiz Allah’tır” deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: “Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) va’dedilmekte olan cennetle sevinin!” buyurarak imanın aynı zamanda istikameti, doğru bir yaşam tarzını gerekli kıldığını ifade eder.

Allah rasulüHz Muhammet as bir hadisinde istikameti bize şöyle ifade ediyor. SüfyânİbniAbdullahradıyallahuanh şöyle dedi: YâResûlallah! Bana İslâmı öylesine tanıt ki, onu bir daha senden başkasına sormaya ihtiyaç hissetmeyeyim, dedim.Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

- “Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol!” buyurdu.Müslim, İmân 62.

İnanan bir müminin hedefi istikamet üzere yaşamak olmalıdır. Çünkü istikamet üzere bir yaşam kişiye cennetin kapılarını aralar. Münini korkudan endişeden uzak tutar.Ahkaf suresi onüçüncü ayetinde rabbimiz “Şüphesiz Rabbimiz Allah’tır” deyip sonra da dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de.” buyurmaktadır.

İman kalbin teslimiyeti, istikamet ise bütün bedenin Allah’ın rızasına uygun bir hayata teslimiyetidir. İmanın müminin hayatına katacak olduğu güzellik ancak istikamet üzere bir yaşantıyla mümkün olabilir. Ne mutlu inanıp istikamet üzere olanlara

Selam ve dua ile….