İmsak :04:24 - Güneş :05:52 - Öğle :12:29 -İkindi:16:05- Akşam:18:56- Yatsı:20:18
Ramazan ayı boyunca siz değerli okuyucularımıza her gün bu satırlarda dini mesajlar vermeye devam edeceğiz. Bugünkü konuğumuz Köprübaşı İlçe Müftüsü Ali Kemal Seyis
İsrâ Suresinin 22. âyetinden itibaren 40. âyete kadar, Hz. Peygamber’in şahsında bütün insanlığa hitap eden önemli dinî, ahlâkî emir ve sorumluklardan birkaç tanesi sıralanmaktadır.
1-“Allah’tan başka tanrı tanıma; sonra kınanmış ve yalnızlığa terk edilmiş olarak kalırsın.” (İsrâ,17/22). Allah’ın varlığı ve birliğini zihninde ve gönlünde hissetmeyen, Allah’ı unutan insan, kendini kaybeden vicdanî acı çeken ve yalnızlaşan insandır.
2-“Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti.” (İsrâ 17/23). Burada olduğu gibi diğer bazı âyet ve hadislerde de Allah’a kullukla ana-babaya iyilik beraber emredilmiştir. Çünkü; a- Evladın dünyaya gelmesinin asıl ve gerçek sebebi Allah, görünürdeki sebebi ise ana babadır. b- Allah nimetlerini karşılıksız verdiği gibi ana baba da çocuklarının ihtiyaçlarını tamamen karşılık beklemeden yerine getirirler. c- Allah, kulu günahkâr olsa bile ona nimet verdiği gibi ana baba da âsi bile olsa evlâtlarına desteklerini sürdürürler. Bu açılardan Allah’ın rahmetinin anne-babaya aksettiği görülebilir.
3- “Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma!” (İsrâ 17/26).“... hakkını ver” ifadesi, hem nafaka borcunu ve zekât ibadetini hem de bunun ötesinde nâfile cinsinden hayırları kapsamaktadır. Bu hususta akrabaların önceliği olduğu için âyetin başında yer almıştır.
4-“ Eli sıkı olma, ölçüsüzce eli açık da olma” (İsrâ 17/ 29). Cimrilik de savurganlık da aşırılıktır, bu sebeple haramdır. İkisinin ortası cömertliktir. İsraf da cimrilik de erdemsizlikler arasında sayılır. İkisinin ortası (itidal, vasat) ise cömertliktir.
5-“Fakirlik korkusuyla çocuklarınızın canına kıymayın!” (İsrâ 17/31). Çocukların hayatını korumak anne-babanın boynunun borcudur. Sevgiden mahrum yetiştirilen çocuklar da bir nevî ölüme terk edilmiş demektir.
6-“Zinaya yaklaşmayın!” (İsrâ 17/32). Âyette “Zina etmeyin” denilmeyip “Zinaya yaklaşmayın” denilmesi, zinaya götürme tehlikesi bulunan tutum ve davranışlardan da uzak durmayı ifade eder. Burada zina yasağının ardından “Çünkü o hayâsızlıktır, çok kötü bir yoldur” denilmesi, zinanın insanın temiz fıtratına ve akl-ı selime aykırı olduğuna işaret etmektedir.
7-“Haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın dokunulmaz kıldığı cana kıymayın…” (İsrâ 17/33). Hz. Peygamber: “Ashabım! Câhiliyet devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır.” (Buhari, İlim, 37). buyurmuştur. Cana kıymak büyük günahlardan sayılmış ve bu suçu işleyenin ebedî cehennemlik olduğu Kur’ân’da haber verilmiştir.
8-“Rüşdüne erinceye kadar yetimin malına, onun yararına olmadıkça el sürmeyin…”(İsrâ 17/34).
9-“Ahde vefa gösterin; çünkü ahid sorumluluk doğurur.” (İsrâ 17/34).
10- “Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terazi ile tartın…” (İsrâ 17/35). Ölçü ve tartıyı tam yapmanın iyi olması, bunu yapanın gerek Allah gerekse insanlar katında sevilmesidir; sonunun güzel olması ise dünyada kendisine yarar sağlaması, âhirette de sevap kazandırmasıdır.
11-“Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme!..” (İsrâ 17/36). Çünkü başkaları hakkındaki düşüncelerimiz kesin bilgiye dayanmıyorsa sadece onların hakkının üzerimize geçmesine sebep olur.
12- “Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma!” (İsrâ 17/37). Hz. Peygamber (s), kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimsenin cennete giremeyeceğini bildirmiştir (Müslim, “Îmân”, 147-149).
İsrâ Suresinde sıralanan bu on iki emir her vicdan sahibi insanın kabul edebileceği ve rahatlıkla uygulayabileceği emirlerdir. Bu emirleri uygulayan insan hem Allah’a karşı görevini yerine getirdiği için mükâfat alacak hem de günahların getirmiş olduğu ağır meselelerden uzaklaşmış olacaktır.
