Haziran ayı enflasyon rakamlarının açıklanması ve memur maaş artışları nedeniyle Kamu-Sen İl Başkanı Coşkun Dilber yazılı bir açıklama yaptı.
Başkan Dilber açıklamasında şu ifadelere yerverdi. 11 Mayıs’ta dolar kuru 19,5 TL, euro 21,45 TL, 1 gram altın 1273 TL seviyelerindeydi. Şimdi ise dolar 26 TL, euro 28,46 TL, 1 gram altın se 1615 TL olmuştur. Açıklamanın yapıldığı gün 22 bin TL karşılığı 1125 dolar, 1026 euro etmekte, bu miktarla 17,3 gram altın alınabilmekteydi. Bugün ise 22 bin TL karşılığında 844 dolar, 773 euro ya da 13,6 gram altın alınabilmektedir. Dolayısıyla memurlarımıza vadedilen artış daha yapılmadan erimiş, 22 bin TL alım gücü bakımından 11 Mayıs’tan bugüne 281 dolar, 253 euro ve 3,7 gram altın kaybetmiştir. Hal böyle olunca henüz belirlenmemiş maaşlar dahi erimeye devam etmektedir.
Bilindiği üzere Haziran ayı enflasyon rakamlarını takiben memur ve emeklilerin yedinci ay zamları netleşmektedir. Enflasyon farkı ve toplu sözleşme zammı şeklinde yürütülen uygulamada artık refah payı kaçınılmaz olmuştur. Tüm dünyadaki ekonomik sıkıntılar ülkemizde de kendini göstermiş ve tüm dengeler alt üst olmuştur. TÜİK’in açıkladığı rakamlar maalesef çarşı-pazar ile büyük oranda uyumluluk göstermemektedir. Buna rağmen kamu çalışanlarının maaşları bu rakamlar üzerinden belirlendiği için sürekli kaybeden taraf kamu çalışanı ve emekliler olmaktadır.
Yaklaşık 5 milyon kamu görevlisi, 2 milyon emekli ve aileleriyle birlikte 30 milyon dolayında vatandaşımız, bugün açıklanan haziran ayı enflasyonunun ardından belirlenecek memur maaş zamlarını büyük bir umutla beklemektedir.
Hepimizin bildiği gibi son yıllarda ülkemizde enflasyon rakamları bütün dünyayla birlikte hızla yükselmiş, çalışanlarımızın alım gücü düşmüş, yaşam maliyeti yükselmiş, ücretler reel olarak gerilemiştir. Bütün bu olumsuzluklardan en fazla etkilenenler ise hiç kuşkusuz ki, uzun zamandan beri enflasyon hedefine göre belirlenen maaşlarla geçinmek zorunda kalan memurlarımız ve emeklilerimiz olmuştur.
Gerek asgari ücrete gerekse kamu işçilerine yapılan maaş artışları sonucunda kamu görevlilerimiz ülkemizin en düşük maaş alan kesimi haline gelmiştir. Sayın Cumhurbaşkanının 11 Mayıs 2023 günü en düşük memur maaşının 22 bin TL’ye yükseltileceği yönündeki açıklamaları, asgari ücret düzeyinde maaş alan kamu çalışanlarını umutlandırsa da o günden bugüne ekonomide yaşanan gelişmeler, yapılacak bu artışın da kamu çalışanlarının zararını telafi etmeye yetmeyeceğini göstermektedir.
Bu gerçekler dikkate alındığında Türkiye Kamu-Sen olarak talebimiz, en düşük dereceli memur maaşının sosyal yardımlar hariç net 22 bin TL’ye yükseltildikten sonra, üzerine 2023 ikinci dönem zammı olan %6 ve gerçekleşen enflasyona göre ortaya çıkan enflasyon farkının uygulanması, buna ek olarak da refah payı verilmesi, gelir vergisi dilimlerinde düzenleme yapılarak %15’e sabitlenmesidir.
En düşük dereceli memur maaşına yapılacak bu artışların aynı şekilde bütün kamu çalışanlarına da yansıtılması, yaşadığımız sürecin bir gereği olarak karşımıza çıkmaktadır. Öte yandan memurlarımızın bayram ikramiyesi beklentilerinin karşılanması, uzunca bir zamandır gündem oluşturan ek gösterge konusunun da 1. dereceye gelmiş tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verilerek çözülmesi için gerekli yasa çalışmasının da bir an önce yapılması gerekmektedir. Kamu çalışanlarının kira başta olmak üzere pek çok sorunla mücadele ettiğini, afet tazminatı, yol parası, yemek yardımı gibi konularda mutlaka düzenleme yapılması gerekmektedir. Yardımcı hizmetlilerimizin, kamu mühendislerinin, avukatların ve benzer teknik hizmetleri yürüten çalışanlarımızın beklentileri karşılanmalıdır.
Bu beklentilerimizin birkaç gün içinde karşılık bulması gerektiği aşikardır. Bu nedenle süreci yakından takip edeceğiz.