İmsak :04:59 - Güneş :06:24 - Öğle :12:35 -İkindi:15:56 - Akşam:18:36 - Yatsı:19:55
Ramazan ayı boyunca siz değerli okuyucularımıza her gün bu satırlarda dini mesajlar vermeye devam edeceğiz. Bugünkü konuğumuz Trabzon İl Müftülüğü Uzman Vaizi Bünyamin Atabaş
Bilişim dünyasında teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte, bir taraftan iletişimin kolaylaştığı ve yaygınlaştığı bir taraftan da vazgeçilmez temel ahlaki vicdanî kuralların terkedildiği bir sürece şahitlik etmekteyiz. Dijital çağda özellikle sosyal medya kullanımı, hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelirken bu değişim ve dönüşümü düzgün yönetememek hayatımızdan birçok şeyi alıp götürmüştür.
Çağımızda Müslümanların teknolojiden tamamen uzak bir hayat sürmesi elbette mümkün değildir. Ancak teknolojiyi helal-haram hassasiyeti taşıyarak, ahlaki ilkeleri koruyarak, insan hak ve özgürlüklerini ihlal etmeden kullanmak öncelikli sorumluluğumuzdur.
Gerçek hayattaki helal haram kavramı sanal ortam için de geçerlidir. Ortamın sanal olması haramı, gayrimeşru ilişkiyi, günahı, müstehcenliği, haram ticareti, aldatmayı, ihtikârı, hırsızlığı, sahteciliği, kumarı helal kılmaz.
Müslüman, yapıp ettiği her şeyin Allah’ın gözetiminde olduğuna ve kayda geçirildiğine, zerre kadar hayır ve şerrin bir gün karşısına çıkarılacağına ve bunlardan hesaba çekileceğine inancı tamdır. Nitekim Yüce Allah bu durumu şu ayetleriyle net bir şekilde ortaya koymuştur:
“Kitap ortaya konur. Suçluları, kitabın içindekilerden korkuya kapılmış görürsün. ‘Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki küçük, büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!’ derler. Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.” (Kehf,49) Mahremiyetin bilhassa internet ve sosyal medyada sıkça ihlal edildiğine şahit olmaktayız. Zira bu mecralarda insanların hem kendi özellerini başkalarına açmaları, hem de bir başkasının özeline müdahil olmaları son derece kolay gerçekleşmektedir.
Mahremiyet, sadece mahrem yerlerin örtülmesine indirgenemeyen, bedenin yanı sıra bilgi ve mekân mahremiyeti gibi farklı alanları da ilgilendiren çok boyutlu bir kavramdır. Kişinin özelini başkalarıyla paylaşması veya başkasının özel hayatına müdahil olması dinimizin tasvip edeceği bir durum değildir.
Ayrıca insanoğluna zaman kazandırma iddiasıyla yola çıkan teknoloji, bugün zaman kaybetmenin, vakit öldürmenin en tatlı tuzağı haline gelmiştir. Zamanın yanı sıra enerji, para ve sağlık gibi birçok nimetin de israfı teknoloji bağımlılığı ile iç içedir.
Sanal alemde yazılı ve görsel müstehcen içeriklere erişimin hızlı ve kolay olması, her yaşta pornografi bağımlılığı riskini artırmakta, şahısların aile hayatını ve psikolojilerini tehdit etmekte, maddi ve manevi yıkıma yol açmaktadır. Hele hele çocukların çok küçük yaşta müstehcen neşriyata kolayca erişebilmeleri, ilerleyen yaşlarda ciddi cinsel sapkınlıklara ve psikolojik rahatsızlıklara yakalanmaları riskini artırmaktadır.
Sosyal medyada dikkat edilecek hususlar bağlamında şunları sıralayabiliriz: Dini meselelerle ilgili verilen bilgilerin kaynağını araştırmak. İslam inanç ve ahlakına aykırı ortam ve faaliyetlerden uzak durmak. Kul hakkına saygı göstermek. Mahremiyete riayet etmek. Toplumsal birlik ve beraberliği bozacak faaliyetlerden uzak durmak. Gösteriş yapmamak. Sosyal medyada geçen zamandan ötürü dini ve dünyevi sorumlulukları aksatmamak.
Rabbimiz hem gerçek hem de sanal âlemde bizleri istikametten ayırmasın…
