Çebi: “Vatan ve millet düşmanlarının hamiliğini üstlenen İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine karşı Türkiye’nin dik duruşunu eleştirmek en hafif tabiriyle densizlik, hadsizliktir.” dedi.
AK Parti Ortahisar İlçe Başkanı Selahaddin Çebi, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konusunda Türkiye’nin izlediği politikayı eleştiren TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’a sert tepki gösterdi.
HADSİZLİK
Selahaddin Çebi, Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya NATO üyeliğine karşı sergilediği durumunu eleştirmenin yerli ve milli bir duruş olmayacağını söyleyerek “İsveç ve Finlandiya başta olmak üzere Avrupa’nın birçok ülkesi hainlerin ve terör örgütü mensuplarının yuvası haline gelmiştir. Vatan ve millet düşmanlarının hamiliğini üstlenen İsveç ve Finlandiya'ya karşı Türkiye net tavrını göstermiştir. Türkiye’nin bu tavrından rahatsız olmak en hafif tabiriyle densizlik, hadsizlik, vatan ve millet çıkarlarına düşmanlıktır.” dedi 
GAYRIMİLLİ BİR DURUŞ
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın Batı ve Küresel güçlerin ağzıyla konuştuğunu kaydeden Çebi, “Şer ittifakın sözcülüğünü üstlenmiş olan TÜSİAD başkanı, gayrimilli bir duruş sergilemekte, art niyetini talihsizce açığa vurmaktadır. Bizler buna benzer bir duruşu içteki altılı masa adı altındaki oluşumdan da görmekteyiz. Beraber kol kola girmişler, kendilerine üflenenlerin borazanlığı yapmayı görev edinmişlerdir.” ifadelerini kullandı.
ÇEBİ ALTILI MASAYI ADRES GÖSTERDİ
Siyasetin yerinin sivil toplum kuruluşları olmadığını vurgulayan Çebi, şöyle devam etti: “TÜSİAD başkanının açıklamalarından anlaşıldığı üzere siyasete yoğun bir ilgisi bulunmaktadır. Siyasete merakını benzer düşüncelere sahip şer masaya sandalye ekleyerek giderebilir. Masanın bir köşesine oturup siyasi düşüncelerini açıkça sergileyebilir, politika üreterek sandığa gidebilir.” 
 KİRLİ BİR TARİH
TÜSİAD’ın geçmişinin karanlıklarla dolu olduğunu ifade eden Çebi, 28 Şubat Postmodern darbesini anımsatarak “TÜSİAD, 28 Şubat süresinde bu ülkenin milli ve dini değerleri ayaklar altına alınırken, ülke uçuruma sürüklenirken vatan ve millet düşmanlarının şakşakçılığını, darbecilerin sözcülüğünü, suflörlüğünü yapıyordu. 28 Şubat sürecindeki karanlık günlerin en önemli aktörü olan TÜSİAD; başörtüsü yasağı, kesintisiz eğitim yasası ve katsayı engeli ile pozitivizm odaklı görüşün en önemli temsilcisi olmuştur. Ayrıca sermayeyi renklerine ayırarak, karanlık güçlerinin yolunu açmıştır. Halkın oylarıyla göreve gelmiş bir iktidarı tüm gayretleriyle devirmeye çalışan, tehdit eden ve tüm kaynaklarını darbeci generallerin emrine sunan da aynı TÜSİAD idi.” ifadelerine yer verdi.
HAZMEDEMEDİLER
TÜSİAD ve benzeri oluşumların asıl gayesinin ekonomi silahını kullanarak kendileri gibi düşünmeyen hükümetlere diz çöktürüp, rant politikalarını sürdürmek olduğunu ifade eden Çebi, şunları söyledi: “Geçmişte olduğu gibi bugün de TÜSİAD ve benzeri oluşumlar aziz milletimizin kararını hiçbir şekilde kabul edemediler, hazmedemediler. Sözde ekonomi nutuklarıyla rantlarına engel olduğunu düşündükleri hükümetleri düşürmeyi kendilerine birincil hedef olarak gördüler. Onlar için yerli ve milli kavramı yerine rant ve çıkar kavramı vardır. Tek dertleri iç ve dış işbirlikçilerle hükümetlere ayar vermek, hükümetleri kukla gibi oynatabilmektir.” 
ESKİ TÜRKİYE GERİDE KALDI
Çebi, yaklaşık 20 yıldır AK Parti hükümetinin hem iç politika hem de dış politikadaki hamlelerinin TÜSİAD için katlanılamaz olduğunu vurgulayarak “Nerede yerli ve milli bir duruş varsa karşısında TÜSİAD ve benzeri oluşumlar vardır. Hamd olsun, aziz milletimizin teveccühü ile birlikte bu tür şer oluşumların iktidarları dizayn etme hevesleri kursaklarında kalmıştır, bundan sonra da habis emelleri kursaklarında kalacaktır.”