Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ve Yönetim Kurulu Üyeleri Bölge İstişare Toplantıları çerçevesinde Trabzon’da teşkilat mensupları ve üyeleriyle buluştu.
COŞKUN DİLBER: TEŞKİLATIMIZ BİRLİK VE BERABERLİK İÇERİSİNDEDİR
Toplantının açılışında konuşan Trabzon il temsilcisi Coşkun Dilber , Genel Başkanlarımızı ve Genel Merkez Yöneticilerimizi Karadeniz’de ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz dedi.
YÜCEL KAZANCIOĞLU: DÜN VAN’DA BUGÜN TRABZON’DAYIZ, YARIN TÜRKİYE’NİN HER YERİNDEYİZ
Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu ise yaptığı konuşmada, doğudan batıya kuzeyden güneye Türkiye’nin her yerinde kamu çalışanları ile bir araya geldiklerini belirtti. Kazancıoğlu, “Hedefimiz ve çabamız kamu çalışanlarının sorunlarını çözmek ve onları mutlu etmektir. Trabzon’da ve ülkemizin her yerinde Türkiye Kamu-Sen bayrağını dalgalandıran tüm teşkilat mensuplarımıza selam olsun” dedi.
KAHVECİ: YERLİ VE MİLLİ ARABIMIZA HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ
Toplantının açılışında konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Geçtiğimiz gün aramızdan ayrılışının 83. Yıldönümü nedeniyle andığımız Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u yad ederek, vatanı sahipsiz bırakmayan ve milli hassasiyeti her şeyin üstünde tutan teşkilatımızın dimdik ayakta olduğuna dikkat çekti, “eğilmeden bükülmeden yolumuza devam ediyoruz” dedi. Dün tanıtılan yerli otomobilin vatana millete hayırlı olmasını dileyen Kahveci, “Yerli araba üretimi biz zaten yerli üretimi destekleyen ve teşvik isteyen bir teşkilatız. Ülkemiz için büyük bir atılım olacak, inanıyorum ki yerli arabamızın üretilmesiyle dışarıya ödediğimiz milyarlarca dolar kendi cebimize kalacaktır. Yerli arabamızın milletimize ve devletimize hayırlı olmasını diliyor, bir an önce seri üretime geçilmesi için elimizden gelen tüm desteğimizi vereceğimizi buradan ifade ediyorum” dedi.
KAHVECİ: ATAMIZIN ANKARA’YA GELİŞİNİN YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün milli mücadeleyi başlatışının 100. Yılında Ankara’ya gelişinin yıl dönümünü kutlayan Genel Başkan, “Kurtuluş Savaşı; Anadolu’nun düşmanlar tarafından işgal edilmesi üzerine, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yola çıkan kahraman milletimizin “Ya istiklâl ya ölüm” parolasıyla nesilden nesile aktarılacak bir destana dönüştürdüğü ulvî bir mücadelenin adıdır. 27 Aralık 1919 günü, Ankaralıların 7’den 70’e Atatürk’ü karşılamak üzere Dikmen sırtlarına koşması milletimizin, bağımsızlığı uğruna her türlü fedakârlığı yapmaya hazır olduğunun da açık bir göstergesiydi. Bu bakımdan Atatürk’ün Ankara’ya gelişi, Anadolu insanının yeniden ayağa kalma azminin, bağımsızlık talebinin ve hür yaşama iradesinin ortaya konması açısından bir dönüm noktasıdır. O gün bugündür Ankara ile kahramanlık, fedakârlık, özgürlük ve cesaret birlikte anılır olmuştur. Bu nedenledir ki Ankara, ilelebet payidar kalması için canımızla, malımızla her türlü mücadeleye hazır olduğumuz Cumhuriyetimizin siyasi, kültürel ve sosyal anlamdaki ebedi merkezidir. Bu vesileyle, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İstiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını, bu vatan ve millet için canlarını ortaya koyan gelmiş geçmiş tüm şehit ve gazilerimizi sonsuz rahmet ve minnetle anıyor, başta Ankaralılar olmak üzere bütün milletimize sevgi ve saygılarımı sunuyorum” dedi.
KAHVECİ: BİZE BIRAKILAN GÜZEL MİRASI GELECEK NESİLLERE AKTARMAK SORUMLULUĞUMUZDUR
“Karadeniz’de son günlerde peş peşe olan orman yangınları elbette içimizi yakmaktadır” diyerek bölgede yaşanan yangın felaketine tepkisini dile getiren Kahveci, “böylesine güzel bir doğayı acımadan hiç etmeye kalkanlara karşı elbette yargımız gereken cezayı verecektir. Bu güzellikleri hep birlikte koruyacağız ve bizden sonraki nesillere aktaracağız. Bu mirasa sahip çıkacağız” dedi.
KAHVECİ: KPDK İŞLEVSEL OLMALI, SORUNLARA ÇARE ÜRETMELİ
Kamu Personeli Danışma Kurulu’nda kamu çalışanlarının sorunlarını dile getirdiklerini belirten Kahveci, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu; “Yılda iki defa, Kasım ve Mart aylarında yapılması zorunlu olan KPDK toplantısını bu yılı bitirirken ancak yapabildik. Ne yazık ki o da bir sonuç doğurmamaktadır. Yıllardan beri KPDK toplantıları için bir araya geliyoruz, yetkili sendikalar sadece taleplerini okuyor, ve toplantı sona eriyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Burası bir zorunluluğu yerine getirme yerine dönüşmemelidir. Bu masanın işlevi ve özelliği mutlaka artmalıdır. Milyonlarca insan bu masadan çıkacak sonuçları heyecanla beklerken, sonuçsuz toplantıların bir anlamı olamaz. Bu masa sorunların çözüldüğü yer olmalıdır.
14 defa toplandı KPDK ama sorunlara çare olmadı. Bundan sonraki toplantılarda gündemli olarak toplanalım, tartışalım, müzakere edelim ve dışarı çıkınca bizden haber bekleyen insanlara müjdeler verelim. 4688 sayılı kanunun yeniden revize edilmesi yönünde bir çalışma yapılması lazım. Grev ve siyaset hakkı, hakem kurulunun yapısı, yönetime katılma hakları konusunda adamlar atılmalı. Türkiye Kamu-Sen bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecektir.”
KAHVECİ: SORUNLARIMIZA DERMAN OLACAK MEMUR PAKETİNİN ÇIKMASI HUSUSUNDA ISRARIMIZDAN VAZGEÇMEYİZ
Bir memur paketi üzerine çalıştıklarını kaydeden Genel Başkan Önder Kahveci “Kamu çalışanlarının sorunlarını kapsayacak bir memur paketi hazırlanarak TBMM gündemine getirilmesi noktasında ısrarcıyız ve bu konuda temas ve çalışmalarımız devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Zehra Zümrüt Selçuk hanımefendiye ziyaretimizde de bunu gündeme getirdim. Memur paketi çözüm bekleyen bir çok konuyu rahatlıkla halledebilecek ve çalışanların yüzünü güldürecektir. Biz bu paketin içinde, tüm ek ödemelerin emekliliğe sayılmasını istiyoruz. Çalışırken aldıkları maaşları emekliye ayrılınca alamayan ve mağdur olan insanların sorunu çözülsün istiyoruz. 3600 ek gösterge konusunda sayın Cumhurbaşkanının sözü var ve insanlar umutla bekliyor. Sadece dört meslek gurubu değil tüm kamu çalışanlarını kapsayacak bir adım atılmalı ve verilen söz yere düşürülmemeli. Biz bu konuda çalışmamızı yapıp TBMM’ye verdik. Bu çalışma üzerinden gayet hakkaniyetli bir ek gösterge düzenlemesi yapılabilir. Sözleşmeli personelin durumu ortada. 2011 ve 2013 yılında sözleşmeli personele kadro verildi yine verilebilir. Yöneticinin iki dudağı arasına sıkıştırılan bir kamu görevlisinin verimliliği olmaz. Geçtiğimiz günlerde Gaziantep’te hayatına son veren Saadet Öğretmeni hepiniz biliyorsunuz. Mobbingin bizi getirdiği nokta bu olayda bir kez daha kendini göstermiştir. Sözleşmeliler perişan, aile hayatları yok, çocukları bir yerde kendileri bir yerde parçalanıyorlar. Bu trajediye dönüşüyor, derhal gerekli adımlar atılmalı. Özellikle belediyelerimizde çalışanlar büyük bir endişe yaşamaktadır. Yıl başından sonra sözleşmelerinin fesh edileceği korkusuyla günlerini geçiren belediye çalışanlarının bu girdaptan kurtaracak bir düzenlemeye acilen ihtiyaç vardır.
Kamuda ikramiye almayan tek kesim memurlar kaldı. Yılda iki defa bayram ikramiyesi talebimiz karşılanmalı. Memurun yüzü güldürülmelidir. Yardımcı hizmetliler konusu çözülmeli. Bu insanların beklentilerine cevap verilmeli. Bu insanlara sorumluk verildiyse kadrosu da verilsin. Vergi dilimleri konusunda artık ciddi adımlar atılmalı, memurun vergi dilimi yüzde 15’e sabitlenmelidir. Türkiye’nin vergi rekortmeni memurlardır emin olun. Dengeli ve adaletli bir vergi sistemi olmalı. Maaş cebimize girmeden vergimizi ödüyoruz. Liyakat ve ehliyet konusu herkesin ağzında ama uygulamada hiçbir şey yok. Mülakata cepheden karşıyız. Mülakat kul hakkı demektir. 90 puan alan insana 10 puan vererek sözlü sınavda eliyorsunuz. Bunu hangi vicdan kabul eder? Yeni bir yönetici atama sistemi getirilmeli hatta yönetici akademisi kurulmalıdır. Üniversiteli işçiler konusunda eskiden karar alınmış ama hala ortada bir şey yok. Eğer yapılmayacaksa bu insanlara umut verilmemeli. Bunların mali bir külfeti de yok.Bütün bunları kapsayacak bir memur paketi ile bu sorunları rahatlıkla çözebileceğimizi ve rahatlama sağlayabileceğimizi düşünüyorum. Bu memur paketinin patenti bize aittir ve takipçisiyiz” dedi.
