Bu ödülün hem Serebrenitsa’da soykırıma uğrayanların anısına hem de ‘Edebiyat Dünyası’na büyük saygısızlık ve ihanet olduğunu ifade eden Cora, “Nobel ödülü ile soykırımı inkar edemez, kendinizi aklayamaz, hiçbir şekilde temize çıkamazsınız. Bu ödül Nobel platformuna sürülen kara lekenin son halkasıdır. Soykırımı savunmakla eş değerdir, insanlık namına utanç abidesidir. Bu ödül bir kez daha göstermiştir ki; Nobel barışın, edebiyatın ve bilimin değil; eyyamcıların, ikiyüzlülerin, canilerin sözcüsü onların esiri olmuştur” dedi.

“HERKESİ BUNLARA KARŞI BİRLİKTE HAREKET ETMEYE DAVET EDİYORUM”

Buradan da görüldüğü üzere Nobel’in asıl amacının yıldızlar yörüngesinden bilge birini değil hainler panayırından Müslüman ve Türk düşmanlarını seçmek olduğunu vurgulayan Cora şöyle deva etti: “Maalesef bu yılki kararları vicdanları derinden yaralamıştır. Hakim güçlerin katliam ve soykırımlarını gizlemek için ucuz lobi faaliyetlerine dönüştürülmüştür. Bu tarihi hatayı yapanları ve bu kararı alanları şiddetle kınıyorum. Herkesi, toplumlar arasında kin ve nefret tohumları ekmeye çalışan bu anlayış ve temsilcilerine karşı birlikte hareket etmeye davet ediyorum.”