Doğu Karadeniz’in fındıkla birlikte en önemli geçim kaynaklarından birinin çay olduğuna vurgu yapanTrabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yavuz Selim Çakıroğlu, çayın bu durumda olmasının ileride çok büyük sorunları beraberinde getireceğini belirterek şöyle konuştu:
“2017 yılından beri kuru çaya sektörün öncü kuruluşu olan ÇAYKUR’un zam yapmaması ve yaptığı zammı geri çekmesi ÇAYKUR’un zararını artırmıştır. Bu zararlar hazine tarafından karşılandığı sürece vatandaşın cebinden alınacaktır. Bankadan kullanmış olduğu yüksek faizli krediyle 2018 yılı 3. sürgün yaş çay bedeli ve işçilik ücretlerini ödemiştir. Ve bu ortamda ÇAYKUR’un zararı daha da artacaktır.
ÇAYKUR’un zararını hazine karşılıyor. Özel sektörün zararını kim karşılayacak? Özel sektör çay satarak düşük fiyatta bu ortamda ayakta kalmaya çalışmaktadır. Bu izlemiş olduğu fiyat politikası yüzünden bir yıldır artırılmayan kuru çay fiyatları karşısında bankalardan kullanmış olduğu kredileri özel sektör geri ödeyemez duruma düşmüştür.”
Üretici ya çayını sökecek ya da dalında bırakacak..
Özel sektör firmalarının yükselen faizlere yenik düştüğünü ve bazı bankalardan çekilen kredilerin dolaylı yollardan geri çağrıldığına da vurgu yapan Çakıroğlu, “Özel sektör, 2017 fiyatlarından aşağıya inerek çayını paraya çevirmeye çalışmaktadır. Bu durumun sonucu olarak sektörün % 80’i aradan çıkacaktır. Bu da önümüzdeki yılda yıllık alınan yaş çayın bir kısmının vatandaşın elinde kalmasına neden olacaktır. Bu yaşanacak ortamda vatandaş çayını mı söker, yoksa Gürcistan’da olduğu gibi dalında mı bırakır? Onu üretici takdir edecektir.” dedi.
Üretim yapan firmalar korunmalıdır..
Yavuz Selim Çakıroğlu bu kanayan yaraya tedbir almanın şart olduğunu da ifade ederek, ÇAYKUR’un acil olarak 10’da bir olan budamayı 5’de bire çekmesi gerektiğinin altını çizdi. Çakıroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kısa vadeli çözüm ise sektörün lokomotifi olan firmaların fiyat politikalarını gözden geçirmelerinden geçiyor. Ülkemizin imalata ihtiyacı olduğu bu süreçte üretim yapan firmalarımızın korunması gerektiğini düşünüyoruz. Eğer gerekli tedbirler alınmazsa ileride çay sektörünün batışını hep beraber izlemek zorunda kalırız”.
