CHP Trabzon İl Başkanı Güzide Uzun, yaptığı yazılı açıklamada Devlette devamlılık esastır. Karadeniz Sahil Yolu 1987’de Turgut Özal hükümeti döneminde başlamış, 1997’de Mesut Yılmaz hükümeti ile devam etmiş 2004 yılında tamamlanmıştır. 2007 yılında da açılışı AKP hükümeti tarafından yapılmıştır. Bunu halka anlatırken AKP öncesi bu memlekette hiçbir şey yoktu, insanlar yolsuz, köprüsüz yaşıyordu imajını vermek geçmişi yok saymaktır ya da halkımızın akli ile alay etmektir” diyerek başlayan Uzun, Demiryolunun yatırım programına alınmasına rağmen her seçimde malzeme yapıldığını ileri sürdü.
Uzun, “Ayrıca Trabzon’un çağdaş ve gelişmiş bir ticaret kenti olabilmesi için Trabzon-Erzincan ve Trabzon-Sarp demiryolu ile ticaret merkezlerine bağlanması gerekmektedir. Bu Trabzon için hayati önem arz etmektedir. Bu konu bir cümle ile geçiştirilmiş olup yatırım programına alınmayarak seçim dönemlerinde malzeme yapılmaktadır” şeklinde açıklamasını sürdürdü.
Uzun, şu şekilde devam etti: “Trabzon’a 21 katrilyonluk yatırım yapıldığı söylemekte ancak şehrimizin istihdama yönelik hiçbir sorunu çözülmemiş, üretime dayalı yatırım yapılmamıştır. Trabzon devamlı göç veren şehir konumundadır. Yine tarım için verilen 1,5 katrilyonluk destek üretime dayalı olmayıp üretme, çalışma mantığı ile dönüm başına verilmiş olup, ürünün değeri fındık üreticisine verilmemiştir. Fiskobirlik’i canlandırmayıp uluslararası kartellere üreticiler teslim edilmiştir.
Turizm yatırımlarından bahsedilirken Trabzon içinde tarihi Ayasofya Müzesi camiye çevrilmiş, Sümela kapatılmış, 2000 yılında başlanan Maçka yolu 18 yıldır tamamlanmamış, Altındereyi Sümela’ya bağlayan yol turistlerin çilesi haline dönmüştür. Boztepe içler acısı durumdadır. Yol ve ulaşım sorunu had safhada olup zaten betona dönüştürülmüştür. Seyir parkı olan Boztepe’ye ulaşmak çileye dönüşmüştür. Cumhurbaşkanı’nın kendi söylemi ile doğa harikası Uzungöl’ümüz betonla kaplanmıştır”’
Kanuni Bulvarı ve Uğurlu, Karşıyaka yolunun ekonomik nedenlerle durdurulduğunu ileri sürerek açıklamasına devam eden Uzun, “Trabzon için söylenen ‘Yeşil Endüstri Projesi’nin içeriği merak konusudur. Çimento fabrikası şehrin merkezinde kaldığı gerekçesi ile taşınmıştır. Ancak yine şehre çok yakın olan merkez bir köyün ortasına yeşillikler içine tarım arazilerinin olduğu alana yerleştirilmiştir. Kanuni Bulvarı ve Uğurlu, Karşıyaka yolu ekonomik nedenlerle durmuştur. Şehrimizin acil ihtiyacı olan bu yollar ve Güney Çevre Yolu ile ilgili her hangi bir çalışma yapılmamaktadır. Seçim zamanlarında bu verilen sözler yine seçim yaklaşırken konu olmaktadır.
Trabzon’da ikinci üniversite söyleminin Fatih Eğitim Fakültesi’nin kendisi midir? Yoksa bu üniversite Akçaabat’ta yeni bir üniversite mi olacaktır? Trabzon’a vaad edilen Yatırım Adası Sayın Cumhurbaşkanı hiç bahsetmemiş ve bakanlık yatırım programında mıdır?
Dış siyasette yaptığı yanlışların bedelini kahraman Türk Ordusuna temizletmek zorunda kalanlar, bu durumu iç politika malzemesi yapmak aymazlığına düşmüşlerdir. Saray vergi cennetlerinden ticaret yaparken yoksul halkımızın mutfağında yangın varsa, işsizlik büyük sorunsa, gelirinin yüzde 65’ini borca veriyorsa Cumhurbaşkanı’nın dediği, ‘er kişi yada hatun kişi niyetine aynı şekilde bu dünyadan uğurlanacağız’ yani eşitiz anlamına gelmektedir. Eşitsizliğin en doruk noktada yaşandığı ülkemizde bu söylemek halkın manevi duygularını kullanmak anlamına gelmez mi?
Trabzon kenti bir sahil kenti değil midir? Balığın başkenti sayılan Trabzon’da balık arar durumdayız. Trabzon’da deniz ve deniz ürünleri öldürülmüştür. AKP hükümetinin bu konuda bir politikası var mıdır? Deniz taşımacılığı, sahil turizminin bu kente getireceği katkıdan hiç söz edilmemektedir. Bütün bunlara rağmen Cumhurbaşkanı’nın Trabzon için olumlu tek söylemi yıkılan Avni Aker’in yerine yeşiller içinde bir kent parkı ve bir müzedir. Umarız yok edilen kent hafızası bu proje ile bir teselli bulur. Cumhurbaşkanı ayrıca ‘Trabzon bir kara sevdadır’ dedi ancak yaşam bize şunu öğretti ki, her kara sevdanın sonu ayrılıktır. Halkımız 2019’a giderken bu ayrılığı ilmik ilmik örecektir”
