Nakliye firmaları mağdur

Reis “Devletin tanımında firma maalen sorumlu sıfatındadır. İspat zorunluluğu işverende oluyor. Şoför ‘ben mesai yaptım, resmi tatillerde çalıştım’ diyorsa, firma aksini ispatlayamazsa çalıştı kabul ediliyor. Özellikle uluslararası nakliye işi yapan firmalar çok mağdur” dedi

28 Aralık 2017 Perşembe 09:43
Nakliye  firmaları mağdur

Trabzon merkezli uluslararası nakliye işi ile uğraşan Reisoğlu Nakliyat firma sahibi Önder Reis ile nakliye sektörünün sıkıntılarını konuştuk. Yurt içi ve yurt dışında çok sıkıntıları olduğunu söyleyen Reis’e bir dokunduk bin ah işittik. Reis, Türkiye’de ki en önemli sıkıntılarının personel sıkıntısı olduğunu belirterek, personelin iş yılında bir yılını doldurduğu zaman patron olduğunu söyledi. Reis, “Firma her şeye göğüs germe zorundadır. Çünkü devletin tanımında firma maalen sorumlu sıfatındadır. İspat zorunluluğu işverende oluyor. Şoför ‘ben mesai yaptım, resmi tatillerde çalıştım’ diyorsa, firma aksini ispatlayamazsa çalıştı kabul ediliyor. Özellikle uluslararası nakliye işi yapan firmalar çok mağdur. Biz şoförün çalışma saatini belirleyemeyiz” dedi.

İşte Reis’in açıklamaları:

YURT DIŞINDA MAĞDURUZ

Uluslararası nakliyecinin en büyük sorunu yurt dışında ki mağduriyetinin giderilememesi. İlk önce, bizim sınır kapılarımızda çok sorun vardır. Biz Asya’ya çalıştığımız için Sarp Sınır kapısının Türkiye bölümünde tescili ayrı bir yerde, ruhsat düşümü ayrı bir yerde, muayene kontrolü ayrı bir yerde yapılıyor. Gürcistan tarafında ise, bütün işlemler tek bir elden 5 dakika gibi kısa bir sürede yapılıyor. Türkiye tarafında ise işlemler çok uzun sürüyor.

ATEŞELERİMİZ UZMANLAŞMALI

Gürcistan’da bizim hakkımızı savunan ateşelerimizin çok başarılı olduğunu söyleyemem. Trafik kazalarında haklı olsak dahi haksızmış gibi para ödüyoruz. Haklı olduğumuz davaların süreleri uzun sürüyor. Dava sürecinde araç yedi emin parkına çekiliyor. Araçlarımızın çoğu yüklü olduğu için mahkemeyi beklemek zorunda kalıyoruz. Bu kadar külfete katlanamayacağımız için zararı kendimiz çekerek yolumuza devam ediyoruz. Yurt dışında ki ateşelerimizin konusunda uzman ve haklarımızı iyi savunmaları gerekiyor.

MÜTAKABİLİYET UYGULANSIN

Gürcistan’a mütekabiliyet uygulanması lazım. Gürcistan’dan seyir halindeki bir aracımızı Gürcü makamları durdurarak trafik cezası yazmak için elinden geleni yapıyor. Bizim araçlarımızı gelir kaynağı olarak gördüğünden ceza yazmak için formüller arıyorlar. Anayolda seyreden aracı durdurarak çeşitli bahanelerle cezalar uyguluyorlar. Yurt dışı araçlara mütakabiliyet uygulanmalı ve gabarileri mutlaka ölçülmelidir.

REKABET EDEMİYORUZ

Gürcistan plakalı araçlarla eşit rekabet şansımız yok. Türkiye’de bir araç 80 bin dolara alınan aracı aynı şartlarda aynı modelde ki araç Gürcistan’dan 30 bin dolara alınabiliyor. Gürcistan’da ki maliyet çok daha düşük, gider neredeyse hiç yok. Ülkemizde ise, SGK, muayene, otoban ücretleri var. Bunlar da olmalı. Gürcistan plakalı TIR’lar Türkiye’de otoban parası ödemiyor. Kara yolu kantarlarına girme zorunlulukları yoktu, yeni başladı. Gürcistan’da bizim araçlarımıza gabari uygulanıyor. Eni, boyu, yüksekliği ölçülüyor. Eskort eşliğinde yüksek bedellerle kara yolunda seyretmemize müsaade ediyorlar. Ben objektif olarak bakıyorum. Gürcistan plakalı TIR’ların neredeyse tamamına yakını gabari dışı. Bizim karayolu kantarlarımız gabari ölçmüyor sadece ağırlığa bakıyor. Gabari kesinlikle ve kesinlikle ölçülmeli.

GÜRCİSTAN’IN SİYASETİNE HAYRANIM

Gürcistan’ın siyasi olarak çok iyi yönetilen bir ülke olduğuna inanıyorum. Gürcistan’ın bizim Asya ile Avrupa arasında köprü vazifesi olduğunu düşündüğümüz ülkemizden. Yani bu avantajımızdan, çok çok daha fazlasını kendisi sağlıyor. Bunla ilgili kanunları var. Transit geçiş yapan araçlardan ekstra para alıyor. Geçiş yapan araçları gabariye tabi tutuyor. Trafik cezası yazmak için sürekli kontrol altında tutuyor. Trafik cezaları deyip geçmeyin, yakın takipten dolayı arkadaki araca ceza yazılınca öndeki araca da yakın takipten ceza yazılıyor. Gürcistan’da böyle komik işler oluyor. Gürcistan yatırım yapılacak ülkelerin başında. Yatırım teşvikleri var. Vergi yok, KDV neredeyse yok. Nüfus olarak, ekonomik olarak bizden küçük ama siyasi olarak iyi. Gürcistan’ın siyasetine hayranım.

ÜLKESİNDE RAHAT DEĞİLLER

Gürcistan ile ilgili çok ciddi sıkıntılar var. Gürcistan plakalı TIR’ın şoförü bile ülkemize girince derin bir ‘OH’ çekiyor. Yani kendi ülkesinde bile ülkemizde ki kadar rahat değil. Trabzon’da çimentonun arkasında ki TIR parkında yabancı plakalı TIR’lar mazot transferi yapıyor. Onlara cezai müdahale uygulanmıyor.

YURT DIŞINDA SAHİPSİZİZ

Bizim sıkıntımız ülkemizden ziyade yurt dışında sahipsiz kalmamız. Azerbaycan’da aylık yapılan bir sigorta sistemi var. Aylık 40 dolara yapılan zorunlu bir sigorta kapsamı. Poliçede ne var, kapsamı ne, teminatı ne kadar o bile yazmıyor. Sadece bir kağıt parçası vererek fatura veriliyor. Yıllık 480 dolar para ödüyoruz ve teminatını bilmiyoruz. Azerbaycan’da vize sorunumuz devam ediyor. Kardeş ülke Azerbaycan’da vize sorunumuz da var. Özellikle çalışan sürücülerin vizelerinin kalkması gerekiyor. Azerbaycan, Türkiye’den giden ürünlerden çok fazla vergi alıyor. Azerbaycan’da ki ithalatçılar ülkemizden ziyade Ukrayna’dan ürün alıyor.

PERSONEL SORUNUMUZ ÇOK

Bizim ülkemizde ki en önemli sorunumuz, personel sorunu. Personel, çalışmak için yok sadece tazminat için var. Bir yılı doldurayım şu kadar alırım, 2 yılı doldurayım şu kadar alırım. Üretim yok, sadece personel var olmak için var. Gün doldurup tazminatını kolluyor. Bir şoför aracımızla işe başladı. Bütün mali sorumluluk şirkete ait. Ödenecek bütün maddi manevi tazminatlar şirkete ait. Kendisinin hiçbir sorumluluğu yoktur. Kaza şoförün hatasından da kaynaklanmışsa da hiçbir sorumluluğu yoktur. Firma her şeye göğüs germe zorundadır. Çünkü devletin tanımında firma maalen sorumlu sıfatındadır.

MÜTHİŞ PARALAR ÖDENİYOR

Şoförün hatasından bizim kendi aracımızda da zarar olsa da şoför hiçbir şekilde sorumlu değildir. Bir de diyelim şoför 2 yıl çalıştı. 2 yıldan sonra da yine sorumlu sıfatında personele müthiş paralar ödemek zorunda kalıyor. Personel de bunu bildiği için ‘Bu kadar vermesen seni mahkemeye vereceğim’ gibi tehditler savuruyor. Biz de patron çalışan oluyor biz eleman oluyoruz. Devletimiz acaba bu eleman firmaya bu kadar para kazandırdı mı kazandırmadı mı çalıştı mı performansı nasıldı diye sormadan bu parayı ödettiriyor. En önemlisi de ispat zorunluluğu işverende oluyor.

SAATİ BİZ BELİRLEYEMEYİZ

Şoför ‘ben mesai yaptım, resmi tatillerde çalıştım’ diyorsa, firma aksini ispatlayamazsa çalıştı kabul ediliyor. Özellikle uluslararası nakliye işi yapan firmalar çok mağdur. Biz şoförün çalışma saatini belirleyemeyiz. Sabit bir iş yeri olsa, barkod okuma ile çalışma saatleri kontrol altına alınır. Uluslararası TIR şoförünün çalışma saatlerini kontrol altına alamayız. İspat zorunluluğunun da bizde olmasa elimizi kolumuzu bağlıyor. Bizim yurtdışından ziyade çözülebilecek sorunlarımız içeride. Personel bir yılını doldurunca eleman değil, patron ve olmuş eleman.  

SONNOKTA GAZETESİ 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.