Türk Eğitim-Sen Trabzon 1nolu Şube Başkan Yardımcısı Çakmak'tan 1 Mayıs Mesajı

Türk Eğitim-Sen Trabzon 1nolu Şube Başkan Yardımcısı Süleyman Çakmak, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutladı.

01 Mayıs 2021 Cumartesi 14:36
Türk Eğitim-Sen Trabzon 1nolu Şube Başkan Yardımcısı Çakmak'tan 1 Mayıs Mesajı

Türk Eğitim-Sen Trabzon 1nolu Şube Başkan Yardımcısı Süleyman Çakmak, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada şu ifradelere yerverdi. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nün mücadelenin, sendikal örgütlenmenin ve emeğin gücü anlamına geldiğini söyleyen Çakmak, “Çalışma hayatının türlü zorluklarına rağmen canını dişine takarak çalışan, ekmek parasını alnının teri ile kazanan, hakları için mücadeleden asla vazgeçmeyen tüm çalışanlarımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun” 

Memurların, işçilerin, emeklilerin, asgari ücretlilerin bu ülkenin temel dinamikleri olduğuna dikkat çeken Çakmak, 1 Mayıs’ın örgütlenmenin öneminin vurgulandığı, bu ülkenin çalışan, emekli, işsiz kesiminin sorunlarının tartışıldığı ve bu sorunlara çözüm üretildiği, çalışanların özgürleştirildiği, örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması için alınması gereken tedbirlerin belirlendiği ve bunların hayata geçirildiği, çalışma hayatında adaletin, liyakatin, ehliyetin öncelendiği bir gün olmasını temenni etti.

Salgın döneminde sağlık ve eğitim çalışanlarının büyük gayret ortaya koyduklarını söyleyen Çakmak, “Bu sürecin kahramanları hiç şüphesiz öncelikle sağlık çalışanlarımızdır. Hayatlarını riske atarak insanüstü bir gayret ortaya koyan tüm sağlık çalışanlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızı da minnetle anıyoruz” dedi. Tıpkı sağlık çalışanları gibi eğitim çalışanlarının da salgın döneminde canhıraş görev yaptığını belirten Çakmak, hayatını kaybeden eğitim çalışanlarına bir kez daha Allah’tan rahmet dilerken, eğitimcilere gösterdikleri özverili çalışmalar nedeniyle teşekkür etti.

Öğretmenlerin uzaktan eğitimi süreci ile ilgili hiçbir tecrübesi olmamasına rağmen uzaktan eğitimi son derece etkili ve verimli bir şekilde sürdürdüklerini bildiren Çakmak, “Öğretmenlerimiz hem uzaktan eğitim sürecini doğru ve sağlıklı bir şekilde yönetti hem de çocuklarımızın öğrenme kayıplarını en aza indirebilmek için her türlü gayreti gösterdi. Öte yandan öğretmenlerimiz bir yandan eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürürken, bir yandan da Vefa Destek Gruplarında gönüllü olarak görev aldı. Onların bu fedakârlıklarını toplumuzun unutmayacaktır” dedi. Çalışma hayatında yaşanan ayrımcılıklara, hak gasplarına, liyakatsiz atamalara da dikkat çeken Çakmak, Yapılması gereken; kamuyu vesayetçi anlayıştan kurtararak, sendikal ayrımcılığa geçit vermemek, kamuyu paralel her türlü yapılanmadan arındırmaktır.

1 Mayıs’ta kamu çalışanlarının taleplerini de sıralayan Çakmak, “Kamu çalışanlarının öncelikle ek gösterge oranları artırılmalıdır. Bu yıl Ağustos ayında 2022-2023 yıllarını kapsayan toplu sözleşme görüşmeleri yapılacak. Artık yüzde 3’lük zam oranları ile yapılan aldatmacalar yerine, mali ve özlük haklar verilmelidir. Bu toplu sözleşme döneminde, sendikaların taleplerine kulak tıkanmaması, salgının yarattığı ekonomik kayıpların telafi edilmesi, maaşların artan enflasyon karşısında erimemesine yönelik kararlar alınması en büyük temennimizdir”.

Öte yandan; 2021 yılı için ek 60 bin öğretmen ataması yapılmasıdır. Kamuda tüm sözleşmeli çalışanlar kadroya geçirilmeli ve kadrolu dışındaki farklı istihdam modellerine son verilmelidir. Yönetici atamalarında adaletin ve liyakatin devletin her hücresinde yer aldığı bir sistem oluşturulmalıdır. Bunun içinde yapılması gereken, sözlü sınav uygulaması kaldırılması ve sadece yazılı sınav puanı ile yönetici ataması yapılmasıdır. Proje okullarına yönetici atamaları da keyfiyete göre değil, MEB Yönetici Atama Yönetmeliği’ne bağlı olarak yapılmalıdır. Yardımcı hizmetler sınıfının görev tanımı yapılmalı, bu çalışanlar her iş için görevlendirilen joker memur olarak kullanılmamalıdır. Öte görevi başındaki kamu çalışanlarına da bayram ikramiyesi ödenmelidir. Kamu çalışanlarının uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan iş bırakma hakkı bulunmaktadır. Buna rağmen sendikal mevzuatımızda grev hakkına yer verilmemesi büyük bir tezattır. Ailelerinden, en kıymetli varlıkları olan çocuklarından ayrı yaşamak zorunda kalan öğretmenlerimizin ıstırabı son bulmalıdır. Mahrumiyet bölgelerinde görev yapan öğretmen ve kamu çalışanlarına Zorunlu Hizmet Tazminatı verilmelidir. Kamu çalışanlarının gelir vergisi yüzde 15’e sabitlenmelidir.

Bu vesileyle Türk Eğitim-Sen olarak 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutluyor; bu ülkenin gelişmesinde emeği olan herkesin büyümeden hak ettiği payı almasını, ülkemizde refah içinde yaşamasını, adil ve liyakatli uygulamalarla hem kamu çalışanları arasında huzur ve barışın sağlanmasını hem de kamu düzeninin en etkin ve verimli şekilde yürütülmesinin sağlanmasını temenni ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Son Güncelleme: 01.05.2021 14:55
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.